Zaman Kavramı


Vakit, Yaşam, Zaman,
Saat   

Zaman Kavramı

Milyarlarca insanın yaşanmışlığına eşlik eden zaman... Onca felâketler, afetler ve kaosların seyrinde. Bu olaylar süregelirken işlemesinde aksaklık olmadan onları bir bir belgeleyen, anında tarihine kaydeden... Başına eklenebilecek sıfatlarını bulmak, yerleştirmek... Hangi yetkililerce onaylanması ve izahı güç zaman?.. Elle tutulamayan su, yakalanamayan hava gibi... Nice mutluluklarımıza eşlik eden, nice kayıplarımızı saygıyla seyreden; sonrasında gün, aylar ve yılları katederek, hem olağan sürecini sürdürüp, hem de acılarımızı neredeyse unutturan zaman... Şu anda onun görünmeyen varlığının güvencesiyle yaşadığımı anladığım ve onun içinde nice aktiviteleri, hâlâ yaşadığıma sevinerek gerçekleştirdiğim zaman... Ölümün yok oluş olmadığını, değişik de olsa başka bir âlemin varlığını düşündüren zaman... Allah'ın bizlere verdiği en kıymetli nimet. Yaşamımızı ancak içinde sürdürebileceğimiz ZAMAN...
        
Zaman, en güvenilir şahidimiz ve içinden bir yere kıpırdayamayacağımız bir süreçtir. Allah’ın yarattığı zaman, olanlara ve tüm yaşadıklarımıza menfi ya da müspet müdahil olmanın vebalini de beraberinde kabul etmemiz gereken, her türlü  yaşanmışlıklarımız ve yaşayacaklarımızın ancak onunla mümkün olacağı bir nimettir. Kaderimize zaman zaman isyan eder, bazen de değiştirmeye çalışmak gibi bir gaflete düşeriz. Bize izin verilenler, her türlü konuda seçim ve kararlarımızdır. İstediklerimiz ve seçimlerimiz her zaman hayır getirmez bizlere. Yanlış yaptığımızı anlar fakat burada eğer güçlü ve oturmuş bir yapımız varsa muhtemel kötü gidişi tahmin edip; yeni bir kararla olabilecek zararın tümünden  kurtulabiliriz. Aklımızı kullanmaya mani olan zaaflarımız nedeniyle sonradan olan pişmanlıklarımızın tek müsebbibi de bizizdir. Kötü talihimiz değil. Ancak öyle olaylar olur ki bazen, onlara sadece seyirci kalmak zorundayızdır... 

O zamanlarda ise Yaradan’a sığınır, sabrından bize lütufta bulunmasını dileriz. Aslında birebir yaşayıp teyit ettiğim şu ki; başımıza gelen olayların içinde veya katlanılması güç anlarda, "O" sonsuz sabrından birazının bile bize yettiğini bilir ve esirgemediğini hissederiz. Olayların dışarıdan göründüğü kadar vahim olmadığını anlamamızı ister Rabb'imiz. Bunlar, hikmetlerini anlayamayacağımız kadar bize kapalı sırlardır. Ve ilelebet sır olarak kalacaklardır. Zira hem dünyada yaşayıp, hem bunları anlamamız mümkün değildir. 

Zaman; kim bilir kaçlarca âlem için işleyişini sürdürmekte? Hep aynı ritmle mi geçmekte? Yoksa zaman zaman "Gün de geçemedi bir türlü..." derken içimizin bizden çok  gaybı bilip hissettirmesinden mi öyle söyleriz? Acaba yükselip inen; kalp grafiğinde olduğu gibi bazen uzama ve bazen kısalmalar mı gerçekleşiyor? Ayrıca cansız ve içine basit bir makine yerleştirilip ancak işleyen saatler, bu değişikliğe nasıl eşlik ediyor? Gördüğümüzden ibaret mi her şey? Bence sonsuz kere hayır...
         
Yaşam, yani ömür üstünde uzun uzun düşünülmeyi hak eden, anlamak istemenin kendimce suç olmadığını düşündüğüm bir yolculuk. Ama zaman gelir suskunluğa bürünür insan. Anladığını sandığı şeyleri söyleme lüksüne asla sahip değildir ve zaten tutulur diliniz söyleyemezsiniz. Gördüklerimizin dışında, sıra dışı bir şeyi; şu veya bu sebeple lâyık görüldüğü için fark eden insan, suskunluğa mahkumdur... Bu, bütün gün mutfakta kanter içinde kalarak yemek yapan annenin, o tattan herkese sunum yaptıktan sonra nasiplenmesi gibi bir şeydir basit anlatımı ile. Emeksiz yemek!.. Düşünmeden, hayattan tamamıyla kendini soyutlamadan; için ve dışın bir olmadan, her nimeti olmazsa olmaz diye görmemekten, nefsi köreltmeden, hatta etraftan kendini bir müddet soyutlamadan, iç âleminde bir yolculuk yapmadan, geçmişinle hesaplaşmadan, vicdanınına hiç borç bırakmadan algılanabilecek bir şey değildir...
          
Bütün sırlar; Allah ve yarattıkları, gerçeğinin içinde mahfuz. Gerçek, belki bize çok yakın. Belki de fersah fersah uzak. Bazı insanlar gördükleriyle yetinmeyi iyi bilirler. Ya da yaradılışları nedeniyle, kabullenişlerinin nedenini bile anlatamaz, üstelik size Kur'an’ın ayetleriyle adeta kurşun sıkarlar. Eğer yanlış bir yoldaysanız bile, bunu kendilerinin bizzat yaşayıp öyle anladıklarıyla ve teyit edilesi sözlerle vermezler size cevaplarını. Bazıları da vardır ki, görüp anladıkları yetmez onlara. Bu asla Allah’ı inkar değildir. Düşüncelerinin çıkmazlarından kurtulma isteğidir. İslâm dinini anlatan kaçlarca alim var. Ve eserleri... Ben şimdilik hiç tesir altında kalmadan bir arayışın içine attım kendimi... Önce saf düşüncelerim, sonra kaynaklar. Kendi fark ettiklerimle alacağım mesafe, benim için çok önemli. Çok kitap okuduktan sonra yazanların eserlerinde, okunmuşlukların izlerini görmek, kopyacılıktan başka bir şeyi getirmiyor aklıma...

Zaman ve gerçekler hakkındaki düşünüp yazacaklarım sadece bana ait olmalı. Bu yazdıklarımı muhafaza edip, sonra değerli ve kabul görmüş eserlerin sınavlarına tabi tutacağım. Zira etkilenmek istemiyorum. Çok okuyup da evinde nice mutsuzlukların ana kaynağı olanlar tanırım ben... Etki alanının tam da göbeğinde yaşamış biri olarak. Okumak bilgi sahibi olmaktır. Öğrendiklerin ise şifrelerdir. Ama bu konudaki şifreleri çözebilmek daha mümkün olmamıştır. 

Kitap okumak bir alışkanlık haline gelmelidir. Bir çok bilgiyi membaından öğrenmelidir. İlgi duyduğumuz konulara göre tercihlerimiz olur. Ya da eğitim sürecinde faydası olacak kitaplar. Oyalanma amaçlı okumak ise kafanızın sağa ve sola sürekli gidiş ve gelişlerinden ibarettir. Duyduğunuz haz kalır aklımızda. Ne uygulanırlıkları vardır, ne de belki hatırlanırlıkları...
                                                                


 Ece evren  18.07.15  22.06




                                

4 yorum:

  1. Yasadikça zamanin ne kadar degerli oldugunu anliyoruz degil mi Ece hanimcigim 😊

    YanıtlaSil
  2. Evet Derya'cığım. Yaşı ilerledikçe de, sanki daha bir cazip oluyor yaşam ve zaman nimeti :) Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  3. EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK KRALİÇE ABLAM.! ÇOK UZUN VE ZAMAN KAVRAMININ İÇİNE SIKIŞTIRILMIŞ VE KİŞİSEL FİKİRLERİNİZİN ÖN PLANA GEÇTİĞİ BİR YAZI..! BİRARA YENİ KİTABINIZI MI AKTARDINIZ BLOĞA DİYE DÜŞÜNDÜM.! BURAYI KADAR SAMİMİ ELEŞTİRİLERİMDİ.?
    ZAMAN KAVRAMINA GELİNCE.!
    EVRENDE ZAMAN KAVRAMI YOKTUR.!
    BUNU BİZ İNSANLAR DÜNYAYA ADAPTE ETTİK.!ZAMANA MÜDAHALE EDEBİLİR MİYİZ.? HAYIR.! ZAMAN DURMAZ..!SÜREKLİDİR.
    YAPTIKLARIMIZDAN ZAMAN DEĞİL BİZ SORUMLUYUZ.! ÇOK GENİŞ BİR KONU..! EN İYİSİ BEN BİR RUS ATASÖZÜ İLE NOKTALAYIM YORUMUMU.?
    ZAMANIM YOK DİYE BİR ŞEYE İNANMIYORUM;ZİRA ZAMAN HİÇ KİMSEYE AİT DEĞİLDİR.!?
    SEVGİLER SAYGILAR KRALİÇE ABLAM D.U

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok Duycan, bloğumdan kopya çektim dersem, daha doğru olacak..Çok teşekkürler bu geniş yorumun için. Sevgiler, saygılar...

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la