Üzgün Kız |
Çocuk sayılabilecek yaşım, yaşadığım ev ve evin buz gibi ortamı beni boğuyordu. İyi ki bu genç polisi tanımıştım, çünkü mutlu değildim ve az bir zekaya sahip olan her çocuk böyle bir ortamı istemezdi. Burası küçük bir mahkeme salonu gibiydi.Ta o günlerden beri sanırım önce cezalandırıldığımız için hem kendimin hem de bizimkilerin namına hep suç işleyesim vardır. Bizim evde önce ceza çekilir ,sonra suç işlenirdi. Yani suça teşvik ve jürisiz ve savunma avukatsız, yargısız infaz vardı. Babam evde de boş kalmasındı. Yeniden şiddet başlamıştı. İçten içe babama kin besliyordum. Ağabeyim İstanbul’dan belge alarak eve dönmüştü. Annemi, ağabeyimi uzun soluklu dövmelerinde, yine annemi saatlerce aşağılayan konuşmalarında, dişlerimi sıkmaktan helak oluyordum.
Zavallı ablam sömestrelerde eve döndüğünde, yatağına oturup ders çalışırken hüngür hüngür ağlardı. Bunları izlerken ben suskundum, hırslarım gittikçe büyüyordu. Dışarı açılan bir kapıydı bu genç adam, o günlerden sonra hayat daha bir çekilir olmuştu. Onu görmeye can atıyordum, okula giderken, dönerken içim heyecanla doluyordu. Başarı belgeleri getirirken, derslerle ilgim tamamen kesilmişti. Yine babam üstüme gelmeye başlamıştı. Üstelik bir de ilgi duyduğum adamın özel hayatına dair duyduğum dedikodular…Özel hayattan, ancak tahmin ettiğim şeylerin dışında, sağlıklı bir bilgim yoktu. Duyduklarım ise beni çok üzmüştü. Bunlar birikmeye başladı. Ege'nin bu şehri zehir üretimi ve ticareti, fuhuş ve cinayet suçlarında portföyü doluya yakın bir yerdi. Sevdiğim adam ise vazifeli, bazen keyfen ve illaki mecburen bu çarkın içindeydi. Bunlar için üzülecek boşluğum yoktu. Bilmediğim şeylerle boğuşmak da bana göre değildi. Zorlanıyordum.
Babam boğaziçi sigarası içerdi. Gizlice onun sigaralarından ikişer üçer tane alıyordum. Bir de her gün neden içtiğimi tam olarak bilmediğim pembe bir uyku ilacı. Ablam İstanbul’a dönmüş ağabeyim ise askere gitmişti. Annem benden uzak durmaya özen gösteriyordu. Ne yapsındı kadıncağız, bana nasıl yardımcı olacağını bilemiyordu belki de…Allah'tan evde oda bolluğu vardı. Artık odama çekilip, babamın bende yarattığı kaosumda debelenerek, bu yaşamı kendimce kolaylaştırmaya çalışıyordum. Bir tane arkadaşım vardı, çapkın bir kızdı ama onu çok severdim. Çapkın olduğunu bilmediklerinden, bize gelmesine müsaade edilen tek kız. Ona bile gittikçe çöken ruh halimden ve artık yapmaya adım adım yaklaştığım şeyden söz etmedim, kimse engel olsun istemiyormuşum sanki…Ve ben hayatımdan vazgeçmeye karar vermiştim henüz tarihini koyamadığım bir gece yapacaktım bunu.Artık fırsat bekliyordum…
Ben ve biri benden iki, diğeri yedi yaş küçük iki kardeşim, onlardan beklenenler azdı, onlar da pek mutlu görünmüyorlardı. Fakat ben (hala üstüme düşülmesinden hoşlanmam)babamın ilgi odağıydım artık, kaçışım yok
8.OCAK.1967 Hangi duygularla güne uyandığımı hatırlamıyorum ama kafamın ilgi duyduğum polisle ilgili şeylere takık olduğu kesindi. Vali’nin kızı sıra arkadaşımdı, biraz onların evinde oyalandıktan sonra, genç polis hakkında bilgi alabildiğim diğer arkadaşıma uğradım. Ben sormadan anlatılanlardan sonra ve daha onların yanındayken kararımı vermiştim artık. Babamı ve sevdiğim adamı tam da yüreklerinden vuracaktım. Hiç etkilenmemiş gibi davranarak ve iyi ki söylediniz diyerek oradan ayrıldım. Aslında içim hırs dolmuştu ve zangır zangır titriyordum. Sanki verilen bir söz vardı ve ben ihanete uğramıştım. Hava yağmurluydu ve gözyaşlarımı saklıyordu. Bir yere yetişecek gibi hızlı hızlı yürüyordum. Önce bir kitapçıya uğrayıp kitaplara göz gezdirdim.'YAŞAMA KORKUSU' Başlık tam da aradığım nitelikteydi.
Ece Evren 13.07.2015
Aşık olduğunuz ve tek çıkış yolu olarak gördüğünüz insanın da düşündüğünüz gibi çıkmaması tabi ki büyük bir hayal kırıklığı :(
YanıtlaSilZaten benden on yaş büyüktü, tanımak için uygun ortam da yoktu.Aşık olmakla sevmeyi bir türlü ayırt edemiyorum hala.Ben sadece sevmeyi seviyorum galiba.
YanıtlaSilAsık olmak sevmek kolay da sevilmek asık olunmak biraz zor galiba bu devirde bilmiyorum abla ya.Hayatımda biri var ve seviyorum onun da beni sevdigini hissediyorum falan filan neyse seni guzin abla gibi yapmıyım :D o kadar guzel kaleme alıyorsun ki hayatını ablacım emegine yuregine saglık
YanıtlaSilGüzin abla :)) Öyle güzel bir hatırlatma ki sağol beni güldürdün gerçekten neşelendim :) Bu devir, genç kızlarımızın en zorlandıkları devir.Şahsen ben bu çağda genç kız olmayı istemezdim.Elimden bir kaza çıkardı.O kadar çok kafa çelecek alternatifleri var ki erkek cinsinin, dilerim sevdiğin kişi aklı başında bir gençtir.Hiç üzüntü çekmemen, her alanda şansının yaver gitmesi dileğimle canım.Sağol, güzel yorumdu, sevgiler :) Ece ablan.
SilAblacığım yine bir nefeste okudum. Ellerine , yüreğine sağlık....
YanıtlaSilCanım benim, gözlerine, yüreğine sağlık.Sevgimle :)
SilYağmurdan kaçarken doluya mı tutulacaksın yoksa?????:(((( genelde hep öyle olur, huzursuz ortamdan kaçayım derken daha beterine rastlanır inşallah öyle olmaz:(( ah ya kaçıncı baskı olacak ama ne kadar acılar çekmişsiniz...:(
YanıtlaSilCanım kardeşim.Aynen öyle olacak.Fakat evdeki gidişe bir dur deme zamanı.Kendimi sürdüm babamın kaosunun önüne.Hırpalandım ama, ona da bizi ne hale getirdiğini gösterdim.O günden sonra babam derin düşüncelere daldı.Lakin geç kalmıştı.Senin yorumun beni neşelendiriyor , çok tatlısın zira :) Sevgiler canım.
Silcanım o senin tatlılığın, benden de sevgiler. :)
SilKolay bir hayat olmamış. Yazarak biraz olsun rahatlıyorsunuzdur dilerim.
YanıtlaSilÇok rahatlıyorum.Kırk beş sene sonra dün gece ilk defa babamı gördüm rüyamda.Ne gördüğümü son bölüme ilaveten yazacağım.Sağol Cem yorumun için.Sevgiler.
SilZor... Ve sen Ece ablacım ne kadar güçlü bir kadınsın ❤
YanıtlaSilSağol Emine'ciğim.Sanırım öyleyim.Hepiniz, hayatın içinde hem mutlu , hem de güçlü olun dilerim.Sevgiler kızım :)
Silaşık olmakla sevmek arasındaki fark nedir abla?
YanıtlaSilGüzel bir soru.Aşık olmak genelde çok vasfı olmasa da karşı cinsin, mutlak şuur altında doyurulmamış bir ihtiyaçtan kaynaklanan,bir tutulma halidir bence.Daha çok arzulama, tutkuyla yaklaşım ve sarhoşluk gibi hallerdir. Ancak iki taraf da bu halde ise ve koşullar yardım ederse, sevgi ardından gelebilir.Bunun için de bir çok kazanılması gereken sınavlar olur kendiliğinden.İnsanoğlu tatmin olmayı bilirse, aşk ve sevginin birlikte olması en tercih edilendir.Aşk oyuncak etmez kendisini, sevgi ise affetmez hataları.Savurur içindekileri.Benim düşüncem bu ve biraz daha açılımı olur ki, öyle bir yazım var.Uygun bir zamanda girerim.Sevgilerimle Meltem kızım :)
SilEce ablacım yazını bekliyorum o zaman, ben duygularından emin olamayan bir insanım mesela.Aşk mı sevgi mi bağlılık mı alışkanlık mı ne oluyor bende insanlara karşı bilemiyorum, hep yanlış değerlendirme yaptığımı düşünüyorum.Aşkla tutkuyu bir tutabilir miyiz peki?
SilTutabiliriz, kişinin yapısına göre değişir o.Coşkulu olan sevse yine tutkulu olabilir.Şekil A=ben :).Buradaki tutku aşktaki tutkuyla karıştırılmamalı.Zira aşkın geçici olma ihtimali yüksektir.
SilMeltem kızım.Yaşadığımız bu günlerde o yazı hiç güzel durmaz, ama dilerim huzurlu günler uzakta değildir.
Silepey zorluklar yaşamışsın ece ablacım. keşke gerçekten aşkı yşayabilseydin :(
YanıtlaSilAşk anlayışı değişiyor insanlarda.Ne yaparsan yap anladığı şekilde değerlendiriyor.Evliliği layıkıyla götüren erkek nadirdir.
Silbiir sonrakini okuyabilme imkanım olduğundan oyalanmadan geçmek istiyorum:)
YanıtlaSilÇok tatlısın Hatice :)
SilAhh ece ablacım düşündüğüm şeyi yapmayacaksın inşallah 😦
YanıtlaSilMaalesef kaderimin o tarihlerindeki yerini aldı Zehra kızım.Ama buradayım bak.Sizlerleyim.Hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim kendimi.Sanki karşılıklı oturup konuşuyorum sizlerle.Çok tatlısınız.
Sil