Stres |
Stres Faktörleri
Stres, günümüzde ortam olarak aynı şartlarda yaşadığımız bölgede, olağan şartların elverişsiz olduğu ortamlarda, ya da bizzat tanıdığımız insanlardaki eksik ve yanlışlarının bize yüklediği, nihayetinde sorun olarak bize dönüp içimizde yarattığı bir iç baskı durumudur.
Rahat vermez size. Olayların yolunda gitmesine şans vermeyen insanların hata, ihmal ve emin olduğunuz 'sizde kabul görmüşlükle yerleşen ilke ve prensiplerinize' ters düşen hallerine verdiğiniz, hatta dayanamayıp sizi az veya şiddetli olarak uyarmak zorunda bırakan tepkilerinizin adıdır. Sürekli tetikte olmak stresin artık sizde yerleştiğinin kanıtıdır. Artık sizden 'Ne stresli adam!', ya da 'Stresli bir kadın' diye bahsedilmeye başlandığında yaftalanmışsınızdır. Ve bundan haz duyanlar dahi olacaktır. Ama stres bir yandan da silahınızdır. Kendinizi, onun dozunu kaçırmazsanız garantiye bile alırsınız. İlişkilerde genelde kendini haklı çıkarma savaşı, bazen yanlışın zaferiyle sonuçlanır. Ama bu kabul görür bir zafer değildir, kazandığını zannedenin kendisini avutmasıdır.
İşte stres, kendi doğrularınızın sonuçlarını alacağınız bir ortam yaratamamaktan, ya da olan ortama istemeden dahil olarak kendinize ters düşmekten ve bu durumlarının yinelenmesinden, aklınızın, mantığınızın sürekli tepki vermesinden sonra, ruh halinize iyice yerleşir. Genelde gerginsinizdir artık.Tıp stresten uzak yaşayabilmemiz adına asırlardır çalışmıştır...Ama etkiler ortadan kalkmadan verilecek tepkileri durdurmak nereye kadar? Herkes kendine göre özeldir. Ama herkes makbul bir kişilik değildir. Etkili olamadığımız, ya da kabul görmediğimiz her ortam bizim için tehdit unsuru olmaya devam eder. Stresi yaratan bizzat biz olabiliriz. Her ahvâlde bizim için menfi bir güç olur çıkar. Stres bazen bizi, hakiki kötü hallerden koruyan bir dostumuz bile olabilir. Ama yıpratan bir gerginlik hali olduğunu göz ardı edemeyiz.
Gelelim bir stresli ve karamsar olduğumuz gün yaşadıklarımıza, ya da düşünce yolculuğumuza. Hava da kasvetli gibi ama bulutlar gürültüyle de olsa sonunda anlaşmayı bizlerden iyi beceriyorlar. Dalıyoruz bir an, sürekli izlemedeyiz kendimizi "Bu hâlin neden?"diye sorar mantığımız. Eee, içgörüsü olan her insan gibi, olanı biteni şöyle bir gözden geçirip durumlarla yüzleşme zamanı gelmiştir işte. En zoru nedir bilir misiniz? Yaşadıklarımızın hayatın ta kendisi olduğu gerçeğidir. Karşı durulmaz kocaman bir gerçek...
Aslında istediğimiz tek şey hakkımız olduğuna inandıklarımızdır. Zira ben de çoklukla aynı amacın yokuşlarında ve geri dönersem düşerim korkularındayım. Ama çabalarken yitirdiklerimizi bence anlamıyoruz. Engeller, hiç hesapta olmayan adı konmamış etaplar, maddiyatın hiç insaflı olmadığı ve üstüne ağır bir yük gibi binen manevi yükler var.
Aksimiz, ya da irademiz çok fazla gerçekçi burada. Aynı hayat gibi, dayattıkları gibi. Cevapları acıtıyor. Sorular bile pişman olabilir biraz daha diretseler. Geçmişin bugüne taşınmasından yana değil ama yadsıyamayacağımız gerçek şu ki, bugünkü halimizin geçmişimizin mirası olduğudur. Yaşadıklarımızı inkar edip yoksayamaz, onun hükmünün sürmesine de izin vermeyebiliriz. Öyle silkelenmekle falan gidecek gibi değil. Biz onun içinden geçerken biz olduk. Onun iyi ya da kötü icraatlarıyız.
Asıl önemli olan uygulanması tercih edilenleri bizim kabul edip, aksilikleri, engelleri yıkacak güçte olmayı gerçekten isteyip istemediğimiz. Boşuna çabalama, sızlanma gibi görüntü veren, sırf kolayına kaçtığımız bir çırpınmanın kabul görmüşlüğü mü bizdeki, yoksa hakiki mutluluğun peşinde miyiz? Bunu ve hangi riskleri bu yolda göze alabileceğimizi çok irdelemeden de bulabiliriz. Aklımız ve ne istediğimizi bilmemiz bence bunlara yeter.
Zaman bize verilen çok büyük bir nimet. Onu dost ya da düşman etmek bizim elimizde. En çok da onun gizemine hayranım. Allah’a, onun içinde yaşamamıza imkan verdiği için sonsuz şükrediyorum.
Düşünmek ve düşündürmek üzere.
Ece Evren 21.09.2016
Tez yazısı kadar analizleri sağlam, örnekleri mantıklı, çok güzel bir yazı döktürmüşsün Ece'ciğim. Maalesef stresten kaçmanın yolu yok galiba:( benim gözlemlediğim de kimi insanlar sorunun kendilerinde olduğunu anlamayınca, karşısındakine kendi streslerini de yüklemeye çalışıyorlar. Oysa bir aynaya baksalar sorun onlarda. Gerilim yaratarak mutlu olmak ruhsal sağlıksız belirtisi bizim apartmanda var böyle anlattığın gibi bir tip. Sorunun kendisinde olduğunu asla anlamaz, bağırır, çağırır, rahatlar ama hem kendi ailesine, hem de konukomşuya negatif enerji yükler. Yılda birkaç kez duyarız bağırışlarını, ya gelinine, ya kızına, ya oğluna, ya damadına ya apt. merdivenlerini silen kişiye patlar. Öyle rahatlar. Kanser oldu hala akıllanmadı.
YanıtlaSilKalemine sağlık..
Çok teşekkürler arkadaşım. Beğenmen mutlu etti. Öyle tabii, insan kendisini de gözleyecek arada bir; sinirliyim, her çıkışımda haklı mıyım ?diye. Biz Yeşilköy'den güzelim bahçe katından taşındık ya öyle bir komşu yüzünden. Hala ah ediyorum inan.Her gün değişik bir huzursuzluk çıkarıyorlardı.Sevgilerimle Müjde'ciğim :)
SilHepimiz az çok günlük stesler yasiyoruz. Maalesef olumsuz dis etkiler çok fazla.
YanıtlaSilÖyle Derya, çağımızın sorunu, herkesin nedenleri var. Hele dış etkenler devrimizde direkt stres nedeni.
SilEce Ablacığım, yaşadıklarımız hayatın ta kendisi, ne doğru söylemişiz. Her şeyin sıraya girmesini bekliyoruz, ideal olmasını ama olmuyor. Belki de, kendi kendimizi üzüyoruz, yaşadığımız zamanın kıymetini bilmeyip boşa harcıyoruz. Bir şeyi iyi yada kötü yapan genellikle ona nasıl baktığımızla ilgili, ben buna inanıyorum. Keşke, hep güzel bakabilsek ama her zaman ben yapamıyorum. Yüreğine sağlık ablacığım, ellerinden öpüyorum :)
YanıtlaSilBen de yapamıyorum Blana'm, anlamak kadar kolay olsa keşke uygulamak. Ben her şeye üzülür oldum artık. Kendimi helak ediyorum. Teşekkürler canım yorum için. Sevgiyle öpüyorum kızımı :)
SilEce ablam ne kadar güzel ve doğru tespitler yapışsın. Bir solukta okudum. Özlemişim senin yazılarını, şiirlerini... Stres bir çok şeyi yapmamıza engel aslında ama hiç stressiz olmayan insanı da düşünemiyorum ben. Konuyla ilgili bende yazmıştım geçen aylarda, en çok yakındığım durumdur stres. Ama elimize gelen bir çok fırsat için Allah'a ne kadar şükretsek az. Sevgiyle kal, çok öpüyorum. :)
YanıtlaSilCanım, demin bloğundaydım. Lakin ne yazabilirsin dedim kendi kendime, film izlemezsin, kitaplarını layıkıyla yarılayamamışsın daha. Ama çok hoşuma gitti paylaştım.
SilYazdım bir şeyler kendimden ve etrafımdan yola çıkarak. Sevindim özlediğine canım :) Hoş geldin bu arada. Seni merak etmeye başlamıştım artık. Yorum için teşekkürler canım. Sevgiyle öperim gözlerinden :)
Bilgisayarım bozulduğu için giremiyorum Ece ablam, bende yenisini alınca yeniden döndüm aranıza. :* Hiç dert etme, sen yaz ben gelirim senin bloguna. Mutlu kal. :))
SilGel canım. Ben de gelirim. Hayırlı olsun bilgisayarın. Benim ki de doluluktan patlama sinyalleri veriyor :) Sen de hep mutlu ol canım kızım :)
SilBen streslimiyim onu da bilmiyorum. Galiba var bende de ama sakin kalmayi ve kendimi durdurmayi basarabiliyorum sanirim. Kontrol ben de. Yoksa degil mi? :)
YanıtlaSilBilemedim Uğur oğlum :)
SilStresin belli bir düzeyi motivasyon için şarttır.Güzel bir yazı olmuş ablacığım.Kalemine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım :)
SilNe güzel yazmissiniz ellerinize saglik, bu aralar en büyük derdim stres ama zamana biraktim, yoksa icim icimi kemiriyor saglik elden gidecek :/
YanıtlaSilGeçer dilerim kızım. Çok sakin görünen insanların kızgın halini görmeden sinirsiz olduklarına inanmam ben. Şartlar değişince sınavları başlar....Bence sorunları yokmuş gibi görünenler içlerini zorlarlar. Kabul etmek şifanın geleceğinin müjdecisidir.Allah korusun sıhhatin zarar görmesin dilerim. Sevgiler canım :)
SilEce ablacım öncelikle sayfanı çok beğendim. Sade olan hep şık gelmiştir bana, güle güle kullan. Güzel yazılar ve o yazıları besleyecek güzel yorumlarla dolsun sayfan. Yazına gelince hepimizi ilgilendiren bir konu olması nedeniyle epey ilgimi çekti ve beğendim. Senin de dediğin gibi etkiler ortadan kalmadan, tepkisel olarak oluşan stresten kurtulmak hayal gibi. Belki biraz görmezden gelerek, biraz duymazdan gelerek, bazen kayıtsız kalarak ama hep tek başımıza hareket ederek az da olsa, kısa süreli de olsa çözümler yaratabiliriz. Aynı şükrü paylaşıyor sana sonsuz sevgilerimi gönderiyorum.
YanıtlaSilCanım evet, bir yardım aldım, uzman yardımı. Ben de çok sevdim, önce düzen getireyim görsellere hep yazasım var.
SilStres meselesi...Zamanla kontrolde tutmak öğreniliyor. Ben doktorumla konuştuğumda çözüm getirecek iradeye sahip olduğumu söylüyor hep. Demek ki daha düzelmemişim :) Aşmaya çalışıyoruz Yağmur'um. Ama seni çok özlemişim. Güzel yazılarını da. Çok öpüyorum kızımı :) Sevgilerim seninle canım :)
sonuna kadar katılıyorum bu gerçek tespitlerine Ece Ablam. stres yapa yapa hiç bir şeyin tadını çıkaramayan bir toplum olduk çıktık. tabi hayat şartları hiç iyi davranmıyor bize ama bizi biz yapan da yaşadıklarımız dediğin gibi... arada kendimi kaybedersem bu yazını okuyup kendime gelmek güçlenmek için kaydettim... emeğine sağlık <3
YanıtlaSilDuygun, beğenmene çok sevindim canım. Oku tabii :) Yazdın da Ece abla uyguluyor musun diye sor bir, bazen evde terörist gibi oluyorum düzenim bozulursa, ama hemen de sönüyorum :)Teşekkürler canım. Sevgiler sana :)
SilBu yazı tam bana hitap ediyor Ece Abla teşekkür ederım. Umarım herkes stresi Yener. :)
YanıtlaSilRica ederim canım benim. Umarım kızım, zor zira. Sevgilerimle :)
SilArtık hayatın bir parçası stres. Trafikten başlayarak. Her şeyde olabiliyor. Sevimli değil; ama var.
YanıtlaSilSayfanızı güle güle kullanın. Çok fark etmiş.
Teşekkürler kardeşim. Mecburi bir düzene girdim, çok mutluyum.
SilStres günümüzün menfi etkisi. Elde olmayan bir şey, mutlu huzurlu geceler :)
Ece teyzem merhaba umarım iyisindir. Yüreğine sağlık güzel bir konuya değinmişsiniz, iç sesimiz bazen dinlemek lazım. En önemlisi de ne istediğimize bilmek gideceğimiz yoluna belirliyor. İyi yada kötü bir durumla böyle karşılaşıyoruz.
YanıtlaSilSaygımla.
İyiyim oğlum. Şimdi ilk defa senin yorumuna cevap yazıyorum, seni cevapsız bırakmaya dayanmaz yüreğim. Aramıza dönmen beni öyle mutlu etti ki canım :) Yine de sen kendini yormadan yaz.Stres hiç kimselere uğramasın , uğrayanlar da şifa bulsunlar dilerim. Seni sevgiyle gözlerinden öpüyorum.İyi geceler oğlum. Sağlıcakla kal :)
SilEce abla biz stresten uzak dursak çevre,aile,iş,okul,çalışma hayatı hepsi bir yerden etkiliyor insanı ne kadar kaçarsan kaç bir noktada buluyor en aza indirgemek için ise biraz uzaklaşmak yeterli olur diye düşünüyorum. Yazına sağlık :)
YanıtlaSilSağol Mayıs'ım. Kolay değil yavrum. Ben ilaçlarımı içmesem, olaylara, gündeme, şehitlere ve anlayamadığım şeylere sıkılıp yay gibi oluyorum bazen. Ya sabır diyorum, bir kaç dua kendime geliyorum. Dilerim ferah günlerin olur canım :) Sevgiler sana:)
SilBu yeni düzenlemeyi ben de çok beğendim.Mutlu mutlu kullanmanızı diliyorum ablacığım :)
YanıtlaSilTeşekkürler canım benim.Ben de zevklenerek düzenini oturtmaya çalışıyorum. Mutluyum inan. Sağol :)
Silstres her şey stres..mutlu olunca bi gün o mutluluk bitecek düşüncesi.. mutsuz olunca hep böyle sürecek düşüncesi.. bunun gibi gereksiz şeyler vs..mutlu olmayı öğrenemedik bi türlü..
YanıtlaSilGerçekten, ama unutturuldu da sanki. Tek sebep biz değiliz. Domino taşları gibi yıkabiliyoruz etrafımızdakileri ve yıkabiliyorlar da bizi... Bu ortamda stressiz olmayan var mı diye düşünürüm bazen. Yorum için teşekkürler.
SilStres de bir nevi insan gibi. Nasıl görmek istersen öyle yaşıyorsun. Bize yaşattıkları güzel duygularda var, nefret ettirecek zamanları da var. Ben mesela stres yapan bir insanın emeğine ve samimiyetine güvenirim. İçinde "Acaba yapamazsam" duygusu olduğu için çok fazla emek sarf eder ve sonunda da karşılığını alır. Stres yapmayan insan da ya işinde çok iyidir ya da hiç işi olmamıştır.
YanıtlaSilAnnem konuya farklı bir yerinden tutundum, çok güzel bir yazı. Düşündürdüğünüzden emin olabilirsiniz :)
Samet oğlum. Bana annem demen şifa gibi geliyor bana. Sağ ol aklı yaşından çok yüksek evladım. Yorumun çok güzeldi. Sevgiyle gözlerinden öpüyorum :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilStres ile ilgili makalenizi okudum. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Şehirleştikçe, bir araya geldikçe ve kalabalıklaştıkça stresimiz de artıyor. Tüm bu sorunların kaynağı insan. İnsana yatırım yapılmadıkça, sorunlarımızla birlikte onun paralelinde streslerimiz de artmaya devam edecektir. "Bugünkü halimizin geçmişimizin mirası olduğudur." tespitinize de aynen katılıyorum. Stres, kanserden daha tehlikeli bir hastalıktır. İnsanları huzurlu ve mutlu kılmak için, onları stresten uzak tutmanın yollarına bakacağız. Aksi halde, aradığımız refah ve huzura asla kavuşamayız.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Recep bey, düşüncelerinize katılmamak elde değil. Mutlaka tedbirler almak zorundayız. Her birey teşvik edilerek, ya da duyumla önemini kavrarsa belki bu kavgalardan, karmaşalardan kurtuluruz bir nebze de olsa. Birey olarak bize düşen, sağlığımızı tehdit eden stresi tanımak ve bizde hangi etkilerden kaynaklanarak yerleştiğinin tespitini yapmak. Dilerim; artık fark ettiğim , kızımdan duyduğum ve sevindiğim toplu dualarımız Yaradanımıza ulaşacak nitelikte olur ve sonunda huzurlu ortama kavuşuruz. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Selam, dua ve saygılarımla...
SilSelam Ece,
YanıtlaSilGaliba yaşamdan beklentilerimiz arttıkça yani maddi beklentiler çoğaldıkça stres de artıyor. Özellikle yaşamı ve kendi doğamızı çok daha iyi bilmeye ihtiyacımız var...
Selam Mustafa, sanırım değil gerçekten de öyle. Yaşamın artık neler vaat edebileceğini tahmin ederek , ya da artık olamayacağı muhtemel şeylerle ve bizim isteklerimiz arasında bir anlaşma yapabilir ve yıpranmamızı büyük ölçüde azaltabiliriz :)
YanıtlaSil"yadsıyamayacağımız gerçek şu ki, bugünkü halimizin geçmişimizin mirası olduğudur." İnsan bir sorunla karşılaştığında çözüme ve değişime ilk kendinden başlamalı. Bizim toplumda bir alışkanlık var, hep dışarıda arıyoruz hatayı, kendimize dönüp baktığımız anlar nadir. Belki insanların geneline de yayabiliriz bu durumu. Bu da insanları kontrol etmek, düzeltmek, istediğimiz gibi yönlendirmek gibi nafile bir çabayla beraber stresi getiriyor. Stres'in tek sebebi bu değil elbette ama başta yazından alıntı olarak verdiğim nokta dikkatimi çekti, ona istinaden düşüncelerimi yazdım. Biraz insanları olduğu gibi kabullenmek, kendimiz olmak, kendimizi iyileştirmek ve değişime kendimizden başlamak gerek. Bu zamanla etrafımızı da şekillendirecektir mutlaka ve stres azalacaktır. Gerektiği kadarıyla sınırlı kalacaktır. :) Kalemine sağlık Ece Abla. :)
YanıtlaSilNe güzel bir iç görü dillenmesi. Ben mutluysam mutlu ederim. Olduğu gibi kabullenir, yara almamak için dikkatli olursam zarara uğramam. Stres baş edilmez hale gelirse uzmanlar ne güne dururlar?yardım alırım. Sanırım bunlardan sona ufak tefek sıyrıklarla atlatabiliriz Serhat oğlum. Senin de yorumuna sağlık. Selam ve sevgilerimle :)
YanıtlaSil