Ecele Beş Kala... 2.Bölüm

Kadın Üzgün
Üzgün Kadın                 

Ecele Beş Kala...


"Ama buraya kadar olan sır değil; ancak bana vereceğin söze güvenirsem gerisini öğrenebilirsin" dedi. Ne kadar da merak ediyordu sanki Eray. O içkiliyken itiraz edemeyeceğini biliyordu sadece. Çetin ardından elindeki birayı dikerek bitirip, aceleyle ikincisini açtı. Hatırı sayılır bir miktar daha içti.

"Babamdan nefret ediyorum biliyor musun Eray" Uzun bir süre sessiz kaldılar. Bu buluşma  en zorlusu olacak diye içinden geçiriyordu Eray. Kendi ailesinde de ufak tefek sorunlar vardı ama onun durumunda olmayı herhalde istemezdi. 

Çünkü  Çetin  her zaman böyle davranmazdı. Sohbetleri  genellikle neşeli geçerdi. Aslında Eray içkiden hoşlanmaz, istek duymazdı. Hatta içerlerken Çetin'le (tokuşturmayı severdi Çetin) bir yudumu abartılı bir sesle içip, ikinci yudumu gizlice yan tarafa boca ederdi. Çetin çok hayalperest biriydi ve bir ideali de yoktu. Yani Eray’ın tam tersi karakterde idi. Onunla iken hiç bu kadar zorlanmamıştı. Çetin dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyordu. Sessizlik hâlâ devam ediyor, Eray üçüncü birasını da tüketen Çetin’i ona sezdirmeden endişe ile izliyordu. Onun kontrolden çıkmış hallerine birkaç kere şahit olduğu içindi endişesi. Yüzüne acıma duygusu barındırmayan, her an onu dinlemeye hazır kuvvetli bir bakış oturtmuş, bir an önce ne olacaksa olsun düşüncesiyle bekliyordu. 

Kızlardan konuştular bir müddet. Neşelenir gibi olmuştu Çetin. Eray içinden keşke bir şey söylemese diye diliyordu. Ama birkaç dakika geçmişti ki Çetin birden eski ciddi ve sinirli haline dönmüştü. Yine bir gergin sessizlik girdi araya, belli ki Çetin zorlanıyordu. Bir süre sonra birden gözlerini arkadaşına dikip "Sana güvenebilir miyim Eray?" dedi. Eray biraz çekinerek "Tabii ki Çetin, tabii ki güvenebilirsin ama beni zor durumda bırakacak bir şey olmasın" Çetin onu duymamışçasına yine net bir ifadeyle "Babamı ve o kadını öldüreceğim!" deyiverdi. Eray birden buz gibi olduğunu hissetti. "Ama Çetiiiin" dedi isminin sonunu  bayağı uzatarak. "Hiç sağlıklı bir karar değil, gel başka ne yapabiliriz onu düşünelim." Çetin "Düşünecek hiçbir şey yok!" dedi ve içinde az miktarda bira kalmış şişeyi ilerideki bir tümseğe hırsla fırlattı. Tam isabetti. 

Kırılan şişeden çıkan ses Eray’a kurşun sesi gibi geldi. O sakin bir gençti ve ilk defa ‘nereden de arkadaş oldum şununla ‘ diye düşündü. 'Bu deli oğlan ya dediğini yaparsa…' Çetin "Tamamdır Eray bu konuşma aramızda kalacak. Bir şekilde yaptığımdan haberin olur, hadi gidiyoruz." diyerek kalktı. Bir kavşağın başına geldiler. Evlerine doğru ayrılırlarken Eray; arkadaşının sırtına küçük  darbelerle dokunup "İyi düşün Çetin." diyebildi sadece."İyi akşamlar Eray, yarın okulda görüşürüz." 'Bir gün kazandım' diye içinden geçirdi Eray. Çünkü gece mutlaka annesiyle paylaşmalıydı bunu. Nasılsa sırrını söylemesi için zorlamamıştı Çetin’i. Üstelik içkiliyken söylediği bu kabul edilemez şey için söz vermek zorunda kalmıştı. Kim olsa böyle birşeye sessiz kalamazdı. Onun için endişelendiğinden dolayı almak zorunda olduğu önlemlere hak verir diye düşünüyor ve korkusunu yatıştırmaya çalışıyordu. Eve varmıştı. Biraz durdu  ve zili çaldı.

Her zamanki  gibi annesi açtı kapıyı. Saniyelerle içkili olduğunu anladı. "Yine Çetin’le miydin Eraaay?" diye ismini üzgünce uzatarak sordu. "Evet anne ama bu sefer durumlar karışık." diye fısıldayarak devam etti. "Babam evde mi?" "Hayır henüz gelmedi, haydi koş banyoya dişlerini fırçala,sonra bir tutam maydanoz ye. Dur hemen yıkayıp hazırlayayım" diyerek mutfağa doğru koşar adımlarla gitti. Birden çalan zil ve babasının sesi. Maydanoz yemeğe fırsatı kalmayacaktı. Bu nedenle dişlerini üst üste üç kere fırçaladı. Ardından banyo dolabında bulduğu limon kolonyasından okkalıca miktarda eline dökerek, bayağı yanmasına rağmen diline yaydırarak sürdü. Kendi nefesini avucuna üfleyerek koklamaya çalıştı. Pek bir koku kalmamış gibiydi. Babası "Ne yemek var hanım?" diyerek mutfağa dalardı hep. Sonra resmi kıyafetlerini çıkarmak üzere yatak odasına giderdi. Ardından  banyoya yönelmeden, eğer Eray mutfağa yetişip maydanozu da yerse mesele kalmazdı. Öyle de oldu. On, on beş dakika sonra küçük  kız kardeşi, anne ve babasıyla masadaydılar. 

Onun babası, Çetin’in babasına karakter olarak hiç benzemezdi. Mutlu bir ailenin oğluydu Eray. Bazı konularda fikri alınan, anlayış gören ve bunun farkında olan bir gençti. Zaman zaman Çetin ona "Keşke senin kardeşin olsaydım, evde hiç huzurum yok Eray, beni yok sayıyorlar sanki." derdi.

Derken yemekte babasıyla okul ve derslerinin gidişatı hakkında biraz sohbet ettiler. Babası gazetesini alıp koltuğuna yerleşti. Annesi de sofrayı toplayıp mutfağa geçti. Salonlarındaki masada derslerine göz attı Eray. Epeyce vakit geçmişti. İyi geceler dilerken annesine sanki "Konuşabilir miyiz?" der gibi baktı endişeli gözlerle. Annesi zeki kadındı. Ankara ise kışları çok soğuk olurdu "Sana birazdan battaniye getirim Eray, hava çok soğuk bu gece oğlum, üşürsün." diyerek onun yanına gideceğini ima etti.

    

 2.Bölüm sonu.      

Ece Evren  15.05.2017

24 yorum:

  1. Şu anneler herşeyi ne kadar güzel de anlıyorlar.Bakalım Çetin'i neler bekliyor? Umarım zihninden geçirdiklerini uygulamaz.Devamını merakla bekliyorum.Her zamanki gibi kaleminize,yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umduğunuz gibi olacak. Gerçek bir hikâye bu. Bakalım sonra kimler dâhil olacak... Teşekkürler canım. Sevgilerimle :)

      Sil
  2. eray ,çetinin planını anne ve babasına anlatır mı acaba? bu bölüm, bu soru içinde kalmış oldu.. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eray risk almayan bir çocuk. Uzun seneler Çetin'in arkadaşı oldu zaten. Sorular hikâyenin hızlanması ile cevaplarını bulacak :)

      Sil
  3. Çok heyecanlı. Merak ettim. Harika yazıyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Hikâye yaşanmış olduğundan anlatım da kolay oldu aslında. Sevgilerimle canım :)

      Sil
  4. Heyecanla takip edenlerden biri de benim.Ancak bugün fırsatım oldu ve geç okuyabildim.Kusuruma bakma ablacığım.Kocaman öpüyorum seni :))

    YanıtlaSil
  5. Olsun canımsın. Hiç kusur olur mu? Okuyan gözlerine sağlık, çok öptüm seni :)

    YanıtlaSil
  6. Yeni hikayeye başlamışsın ablacım, hayırlı olsun, okumaya geleceğim daha bugün ilk kez bloglara uğramaya başladım. Kalemine sağlık:) Sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Müjde'ciğim. Kendini iyi hissettiğinde. Sevgiler canım.

      Sil
  7. Keşke günlük yayınlasan, çok merak ediyorum devamını.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin hatırın bende büyük Momentos'um. Bir açıklama ile, önce üç günde bire indireyim. Bu kadın ne yapıyor demesinler :) 19 Mayısla ilgili bir yayın hazırlayayım günü kaçırmadan. Sonra sıklaştırayım canım. Sevgiyle sarılıyorum sana .)

      Sil
  8. Devamını bekliyor olacağım kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  9. Sağ ol Hatice kardeşim :)

    YanıtlaSil
  10. Bakalım Çetin dediğini yapmaya kalkacak mı? Ya da Eray onu durdurmayı başaracak mı? Diğer bölümü sabırsızlıkla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çetin'e kalsa gözü kara ama kolay değil tabii. Geldi cevabı Derya :) Üçüncü bölümü geçtim bloğa.Teşekkürler canım.

      Sil
  11. Anneler ve evlat arasındaki o şifreli konuşmalar.. Ayy rahmetli annemi hatırladım. Babamdan bende çok korkardım. Rahmetli annemin de böyle şifreli konuşmaları meşhurdu.Bu ne korkudur ki diline kolonya sürmüş ıyy :/
    Kalemine sağlık Ece ablacım ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma canım. Bilirsin o zamanlar öyle korkardık babalarımızdan. Ağabeyim akşamüzeri saat altıyı biraz geçsin :(( gerisini yazmak zor geldi inan. Neden ki, evladını terbiye etmek bu mudur? Aslında eşim ve benim aile yapılarımız, aşırı disiplin ve dayak olayında benziyordu. Ama unutmuyorlar, bilhassa erkekler dayak olayını hiç unutmuyorlar. Gururları çok kırılıyor, güvenleri yitip gidiyor :((
      Sağ ol yavrum.

      Sil
  12. Eyvahlar olsun ilk bölümde de babasını öldürmek isteği vardı, şimdi iyice depreşti:( Allah kimseye böyle trajedi yaşatmasın:( böyle baba da vermesin:(

    YanıtlaSil
  13. Uzun zamandır bloguna gelemedim Ece abla. Okuyacak ne çok şey birikmiş. Ellerine sağlık. Bir nefeste okudum bu hikayeyi. Çok güzel yazmışsın. Diğer bölümlerini ve diğer hikayelerini de yavaş yavaş okuyup yorum bırakmaya çalışacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olsun yavrum. Bizler de her zaman okuyamıyoruz. Fırsatın oldukça okursun canım. Sevgilerimle kızım :)

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la