Geçmiş İçin İstihareye Yatılmaz


Ütopya Hayaller
Ütopya           

Geçmiş İçin İstihareye Yatılmaz

Bu filmin sahnesi Türkiye, figüranları biz olamayız. O devir geçmiş hükmündedir. Tekrarı, gereği ve mümkünü yoktur. Sorarım size en basit bir misalle, bir araba geri geri ne kadar süre gidebilir? Araba ancak yanlış yola girince ve park ederken, cismini doğru yola çevirirken bir de bırakılmak zorunda olunan yere  yerleştirilirken, bir,iki, üç bilemediniz dört beş hamleyle yerleşir ama orada sonsuza kadar durmaz. Sahibinin yaşam alanındaki iş, güç, alışveriş (uzar gider bu), ihtiyaçlara göre hep ileriye doğru gider. U dönüşünden sonra ya da bir yerden dönerken istikamet yine İLERİ! dir. Bu tip özlemler kişi ya da belli bir sayıya ulaşmış insanlara has ise ve eğer bir yolunu bulmuşlar ve tam gaz gidiyorlarsa; artlarına akıllarının teğetinden böyle bir düşünce geçmeyen sade vatandaşı da alıp yollarda rezil edemezler, böyle bir hak yoktur ve inanıldığı söylenen Allah’ın buna icazeti olmaz. Mantık dışıdır.

Ne zaman ki; ileri ya da geçmiş zamanlara ışınlanma keşfedilir, kendilerini de alır giderler (kişisel ütopyalardan ibaret). Zira hayal dünyası da bir yere kadardır. Artık yaşamda nelerin imkân dâhilinde, nelerin imkânsız olduğunun anlaşılmış olması gerekir. Birçok ülkenin politikalarının bir türlü düzgün bir gidişat göstermediği dünyada huzur artık tamamen kaçırılmış durumda... 

Bir meydana; ya haklı tepkilerinizi duyurmak ya da bozgun için kabadayılıkla gidersiniz. Alt yapı noksanlığı, bir delinin bir kuyuya taş atıp yüz akıllının değil çıkarmak, çalışmasının bile püskürtmeyle engel olunduğuna sürekli şahit olduğumuz günlerdeyiz. Yanlış, eğer doğruya evrilmezse, halkları kırar geçer. Yetki emanettir, hak yolunda kullanılır. Kişisel doymazlık başladığında yetki zincirinin en uç halkasına yanlış ve günahlar konvoyu da eklenir ve bir garip sarhoşluk esir alır bu hastalıklı düşünenleri. (bir tek kendi nefsine zulmü olsa iyi), konvoyu da aynı gaflet denizinde kulaç atarlar. Günler, aylar, hatırı sayılı seneler geçer hep aynı ahvalde. Tüm itiraz eden ve hakkını arayanların elleri boş kalıp, çaresizlikleriyle hayatlarına devam eder giderler. Ama her gün, özgürlüklerinden, canlarından ve huzurlarından marazi bir hızla eksilerek. 

Kaderin topumuza yüklendiği ve acı sınadığı bu devirde sinsi ve adı konamaz bir bozguncu; tüm düzenimizi, olan inancımızı bozup, güvensiz yaşamın keskin dişlilerine bizi bırakıp suç üstüne suç işliyor. Sihirli yetki asası elinde, hırslı hamleleriyle her şeyimizi tehlikeye sokuyor. Yaşlılarımızı derin üzüntülere, kaygılara salıyor, hayatlarının sonlarını rezil ediyor. Sürekli haraç veren insanlara benzedik. İstersen itiraz et. Noktasal atışlardan nasibini alman, hürriyetinden olman an meselesi. Sen düşünemez, düşündüklerini söyleyemezsin. Şimdi benim hükmüm sürecek! dayatması hepimizin iliklerine kadar kazındı. Bu film bir gün sona erecek. Ucu açık bir film bu. Ucu açık ve sonu kötü.

Şahsi düşüncem (düşünmek serbest) adliyeler çoğaltılmalı, bir yığın hâkim eksiğimiz var. Hukuk Fakültelerinin okuma süreleri kısaltılmalı. Bence hâkimler de Hipokrat Yemini tadında düzenlenmiş bir yeminle başlamalılar görevlerine. Her semtte bir adliye olmalı. Ya da mahallere özel hakem heyetleri olmalı, boşuna meşgul edilmemeli mahkemeler, caniler sokaklarda cirit atarlarken. İmamların fazla olmasına hiç gerek yok. Biz adam olmayız. Kim takar hocayı? Yüzyıllardır aynı vaaz ama uygulayan var mı Allah aşkına? “Başını urun!”sözü neden bugünlerde aklımı işgal ediyor zor değil anlamak aslında...

Bence daha kolayı…
Haddini aşan dillerin ucuna ağırlıklar monte edilsin, ev hapisleri olsun. Kapısına etiket yapıştırılsın, gelen, geçenler dışarıdan bağırıp; anlayamadığı suçundan ötürü aşağılasın. Düzene karşı koymak ne ile sonlanırmış öğrensin. Nefes aldığına şükretsin. Bol bol polis üretilsin, her kapıya bir polis dikilsin. Giriş, çıkışlar vizeye tabi olsun. Vizeyi polisler versin. Mahallede yürüyüşlere adım sayarlar konsun. 
Çipler yerleştirilsin bize, kafalarımıza geri zekâlılık aşıları yapılsın, çok özenle vurulmasın, bazen sinire denk gelsin, felç oluruz en çok… Akıl iadeleri istensin, aptallık sertifikaları verilsin. Gözlerimiz şehla baksın, tam görüp de ayrıca azap çekmeyelim.

Meydanlarda sürekli nöbet değiştiren kabadayılar olsun. Nara atsınlar sayıyla, tüylerimiz ürpersin. Ama palaları, kılıçları da olsun, zira biz çok tehlikeli bir halkız! Tellallar gibi bağırsınlar, ferman sahibinin ses telleri zarar görmesin maksat. Adam olamadık bir türlü vesselam... 
Türkiye dev bir sahne olsun. Her yer kırmızıya boyansın, yakışır. Biz kuduralım kırmızıyı gördükçe ki, ceza verme zevkinden mahrum kalınmasın. Boğalar kadar tehlikeli olalım. Bize verilmiş figüran giysilerini “Yiğidin malı meydandadır!” deyip atalım. Hatta üstüne çamura yatalım. Kaymış eksenlerimizle oraya buraya sataşalım. Daha aklı başından gitmemişler bizi dövsünler. Yerlere serilelim, bunları sırf sıkıntıdan yapınca biz, gözümüze zehir sıkılsın, böğrümüze çökülsün. Kalp masajı da ne? Kelime-i şahadet getirsin diye sık sık tokat atsınlar ki, ölüm yolunda bir ileri bir geri gidip gelelim. 

Okulla cami arası azami üç dakika olsun. Vücutları zoraki teslimiyetten dönünce onları nakış gibi işlemek şart olsun anne ve babalara. Yormayalım çocukları, inançlarını sürekli kontrolde tutalım. Her eve rahle alınması da şart olsun. Ağaç yaşken hırpalanmaya bile alışır. Okul yanındaki camilerde sesin desibelleri yüksek olsun. Unutma gafletine düşmesinler inançlarını. Öyle bilmiş çocukları ne yapalım ki, aklı gezgin olsunlar. Diğer misyonlarımızı unutmamamız için, bu alanda görevliler kâh telefonla, kâh telsizle uyarsınlar. Akıllı olalım. Düzen uymak içindir. Yim, yım, ım, la biten mecburiyet fiillerini konuşma ve düşüncelerimizden sürekli geçirelim. Türkçe eskidi. Her şeyi değiştirip, onun hâlâ geçerliliğini muhafaza etmesi haksızlık değil mi? Bir lisan, bir insan demekse nüfusumuz bu yolla da artsın. Osmanlıca, Arapça varken; tip ve dinimize daha uygun bu dilleri yadsımayalım. 
İsyan edenler bir metal yumrukla telef olsunlar. Herkes sussun. Daha uygulamak gereken o kadar değişiklik var ki, felaketten sorumlu bakanların işi çok. Rahat bırakalım. Böyle güdülmek ne kadar zevkli…  Alışıyor ya insan  😅


Ece Evren 22.10.2017



21 yorum:

  1. Döktürmüşsün ablacığım, bu yazıyı anlayan anlayacaktır da, anlamayacak olan bir % 20 mi, 30'mu (mahsus, kasten 50 filan diyorlar ama 40 bile değil bu tamamen algı operasyonu dedikleri moda deyim)ne var ya işte onlara ne yapsak fayda etmiyor. :(

    Ya isyanlardayız yıllardır, isyanımızı sokaklara da döktü, cezve, kaşık, tencere, düdükle. Kötü olduk.:( Ben de hata ettim, benim de sorumluluğum var, ben bunlara her şeyi verdim eeee? O zaman mahkeme önüne çıkıp belgesiyle her şeyiyle hesap da vereceksin, hem ben yaptım de, hem de "Allah affetsin, milletim affetsin" de yırt. O zaman ben kafama külotlu çorap geçirip, en yakın banka şubesini soyayım bir 5 dakika müsaade et ablacığım, soyup geleyim, sonra da buradan "Allah affetsin beni, millet affetsin" diyeyim polis filan yakalamasın beni, ne farkı var? Yapıyor, yapıyor ama yaptırımı yok. Allah affetsin deyip geçiyor.
    Ah ablacığım isyanlardayım:(((
    Eline, koluna, gözüne sağlık.
    Kocaman öpüyorum:)

    YanıtlaSil
  2. Sağ ol Müjde'm.Yazdım ama daha hırsım geçmedi... Evet"İstanbul'u bu hâle getirdik, suçluyuz" bir kelimeyle suçlu dedikleriniz hemen hapse giriyor ama. Ben de öyle düşünüyorum. Çocuklar hakkında yazdığım yazıda tepkisini beklediğim bir blogger kızım,o mekteplere daha yapıcı olarak bakmam gerektiğini yazmış. Ben kimse dedi diye aklımca yanlış gördüğüm şeye dayanan fikrimi değiştirmem. Değişmesi gerekenler inkardayken. Çok teşekkürler canım. Sevgiyle kucaklıyor, öpüyorum.

    YanıtlaSil
  3. İçini dökmüşsün ablacığım.Revizyon şart ama ne kadar sert bir revizyon olmalı bilemiyorum.Kalemine ve düşüncelerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim kızım. Sevgilerimle.

      Sil
    2. Son dört paragrafı sırf mizah olsun diye yazdım. En az olanlar kadar saçma zira.

      Sil
  4. sorunların her yerine her açıdan iyice dokundurmuşsunuz.. :)) hemen her şeyde revizyon /değişim şart oldu gayri..güzel,anlamlı bir yazıydı..kaleminize sağlık.. :)

    bu arada ameliyat olucağınızı duydum,şimdiden çok geçmiş olsun..Allah şifa versin,bir an önce iyileşmeniz dileğiyle..sağlıcakla kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çare değil sızlanmak ama çaresiz hissetmek bence hepimizi yordu. Sadece insan gibi yaşamak istiyoruz ve bu en doğal hakkımızken; hep ne olacak, bugün yine neyin ekseni kayacak endişesinden bıktık. İlla ki değişim şart oldu.
      Ameliyat uzun yatmayı gerektirecek bir şey değil. Dilerim düzgün gider işler. Çok teşekkürler Ertuğrul.Sen de sağlıcakla kal.

      Sil
  5. Merhabalar Ece Hanım Kardeşim.
    Hepimiz isyanlardayız. İleriye yol almak dururken, geriye yol almanın alemi ne?.. İşte şuraya yazıyorum. Alfabemizin değiştirilmesi de çok uzak değildir. Ama birden olmaz!.. Yavaş, yavaş, sindire sindire...
    Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey, dilerim sıhhattesinizdir.
      Recep Bey, hepimiz aynı vatanın evlatlarıyız. İnancımız ve imanımızla has dualar ediyoruz. Her şeyin normale dönmesi için Allah yardımcımız olsun. Tüm dünya milletleri için de aynı duada birleşelim. Allah liderlerin bitmez tükenmez hırslarına oyuncak etmesin artık dilerim bizleri.
      Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. Selam ve saygılarımla Allah'a emanet olun.

      Sil
  6. Ablam valla senin yazılarını cok dikkatli okumam lazım. Kelimeleri o kadar ustaca kullanıyorsun ki odaklanmadan cümleyi anlamiyorum. Harikasin ve ustasın bu konuda inan.💕

    Her birine katiliyorum. Bir rahatlik var nedense. Bu rahatlik bizi rahatsiz ederken bir çoguna batmiyor bile. Umarim söylediklerin gervek olur... 😘💕 öpüyorum ellerinden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akıllı kızım. Senin zekana ve espri gücüne de ben hayranım. İnsan yazdıkça sanki daha derinliklerine dalabiliyor her şeyin ve aktarabiliyor. Keşke derman olsa bizlere. Ben bunları hep dualarım kabul ediyorum ve en çok da siz gençlerin layık olduğunuz günlere kavuşmanızı diliyorum. Teşekkürler yorumun için. Sevgiyle senin, Esila tatlısının da gözlerinizden öpüyorum 😘

      Sil
  7. Canım benim daha geçen gün arkadaşla konuşuyorduk , yahu kimse hiçbirşeye itiraz etmiyor herşeyi çabucak kabulleniyoruz dedik. Korkular var , aman sesimi çıkarmayayım çoluğum çocuğum var, aman aman derken toplumsal yaşamdan egoist bireysel yaşamlara geçiş yaptık. Dayak delisi olduk :) Gerizekalılık aşısına çok güldüm yaaa:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin Derya kızım. İşte böyle coşuverdim, sonra gerisi geldi zaten. Oh... rahatladım valla. Bizi ne sanıyorlar? şahlandıracaklar sonunda kanımızı oynatmasınlar (gülen surat) Emoji ekleyemiyorum sıkıntım var bu konuda.
      Canım, çok teşekkür ederim. Bir şey sormak istiyorum. Sanırım ablacığının Teraryumla ilgili bir hesabı mı vardı? Onu bana yazar mısın yavrum?
      Çok teşekkürler ziyaretin ve yorumun için. Sevgiyle sarılıyorum kızıma.

      Sil
  8. Traji komik tüm bu anlattıkların Ece Ablacığım,
    Güzel bir dille yazmışsın
    Kalemine ve yüreğine sağlık
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bakarsam olaylara ancak biraz duruluyorum. Dikkatli olmak da gerek. Yerin kulağı var denirdi eskiden, şimdi her yerin kulağı var. Teşekkürler ziyaretin ve yorumun için kızım. Sevgiler sana.

      Sil
  9. Super 😍😍😗😗😗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler canım benim 😍😍😗😗😗

      Sil
  10. Kara mizah gibi ama umarim gerçeklesmez. Izledikçe olanlari insan umudunu yitiriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, kara mizahta kalsın, Allah korusun hepimizi. Teşekkürler Derya😍

      Sil
  11. Paragrafın sonunda farklı bir yazı üslubu kullanmışsın. Senin yazı tarzına alışık olduğum için, "Ne oluyor?" dedim. Herkese, her yere polis dikmek sorunları çözse keşke. Ama olay davranışlarımızda bitiyor işte. Ceza var, polis var. Ama yapan yapacağını yine yapıyor. Sen onları mizah olarak yazdın ama Burası Türkiye. Olmayacak şeylerin olduğu ülke. Dilerim yazdıkların olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güldüm Cem. Bilhassa yazdım, bunu da yaparlarsa şaşmam diye ama Allah korusun. Teşekkürler Cem 😍

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la