Geç Kalan İtiraf 19.Bölüm


Buket  Çiçek
Buket Çiçek             


Geç Kalan İtiraf 19.Bölüm

Karı koca, kafalarını öne eğdiler; sanki utanılacak bir şey yapmışlar gibi.
-Kader anne, kader; siz benim mutluluğumu düşünün yeter. Mesleklerimiz de uyumlu, tahsil görmüş kız.Bence evlilerin aileleri pek görüşmemeli. Genellikle nifak giriyor araya.
Baba kıs kıs gülmeye başlar, annesi
-Gülme Celal Bey, sinirimi bozuyorsun!
-Dünyanın sonu değil Necla, sen de orta halli bir ailenin kızıydın, bu seni sevmeme engel oldu mu? Asıl senin anlaman lazım Hacer'i ve Levent'i... Dahil olduğun ortama ne zor adapte olmuştun, hatırlamıyor musun? Levent,merak ettiği bir sır ortaya çıkmış kadar sevinçle
-Aaaaa, bunu bilmiyordum anne, demek babamın sayesinde sosyeteye karıştın. Bence yardım derneklerinde çalışsan daha iyi olurdu. Babası devreye girdi hemen

-Annene daha fazla yüklenmeyelim oğlum. Oldu ve bugüne dayandı her şey. Nasıl olsa evleniyorsun. Geçen defaki gibi sıkıntı yaratma. Şimdi kaldığımız yerden evlilik hazırlıklarına başlayalım. Hacer kızımıza haber ver, hafta sonu Karadeniz'deyiz... 
Bir gün boyu konuşur hallederiz, sonra da "ver elini Karadeniz turu ve yaylalar" Levent keyifle gülüyordu. Babası çok anlayışlıydı. Necla Hanım suskun, şaşkın ve üzgünce bakıyordu onlara.
-Tamam oğlum, her şeyi anladık; sabahtan beri ders veren hoca gibi tepemizdesin, hem senin davan yok mu bugün?        
-Kovuluyoruz ha? İkisinin de yanaklarını sıkıştırır ve çıkar gider. İçi rahatlamıştır. En korktuğu mesele hallolmuştur.

Nihayet beklenen gün geldi. Tüm hazırlıklar tamamlanıp, yola çıkıldı. Koca cip hediyelerle doluydu.Alışverişi bizzat Necla Hanım yapmıştı ve abartılı şeyler almamaya çalışmıştı. Erkenden yola çıktılar, öğleüzeri köydeydiler. Hacer anne ve babasına son tembihlerini yapmıştı. Hazırdılar. Annesi sorulmadan konuşmayacak, babası samimi olacak.
-Haçan nereliydi kizum bunlar?
-Ankara'nın tanınmış ailelerinden babacığım, profesör adam.
-Haaaa, ne konuşacağuz şimdi
-İyi adam baba, heyecan yapma ne olur.
-Hizmetleri ben yaparım anne, sen hep oturacaksın. Ancak sana bir şey sorulursa cevap verirsin. Bu tembihleri sırf Necla Hanım yüzünden yapıyordu. Celal Bey kalender biriydi. Hâlden anlıyordu. Saf kadıncağız, tüm konuşmalarda sadece kafasını öne eğip kaldırıyordu, o kadar... Anne ve babasına doğal davranmalarını önermişti. Onlar zaten öyle oldukları için mesele yoktu, yalnız Hacer'in annesi bayağı heyecanlıydı. Erkek kardeşine de öyle manasızca sırıtmamasını, hatta "hoş geldiniz" deyip evden çıkmasını söyledi. Onunla çok açık verirlerdi. Zira bir baltaya sap olacak genç olamamıştı maalesef, onu biraz dayısına benzetiyordu. 

Beklenen saat ve komşuların meraklı bakışları arasında kocaman cip kapının önüne gelmişti. Hacer'in annesi bir panik yaşadı, nihayetinde kızı onları karşılama dememişti, sadece konuşma demişti. Ama "hoş geldiniz" de mi diyemeyecekti? Ne yapsa bilemedi...
-Hoş geldiniz sözleri havada uçuşurken annesi de söyleyiverdi. Olur mu hiç dememek, ayıptır. "Hoş geldin bacım" Yanağını öpmeye çalışırken Necla Hanım yüzünü kaydırıverdi. Kompleksli hallerdi bunlar. Hacer'in annesi bile kötüye yormadı. Onlar kötülük, fesatlık bilmezlerdi.

Necla Hanım tetikte gibi duruyordu ama Celal Bey çok mutluydu. Hacer ise çok heyecanlıydı. Ancak içinde onları daha önce görmüş olmanın rahatlığı vardı. Levent de hiç yadırgamamıştı. Yüzü hep gülüyordu.
Babası da heyecanlıydı Hacer'in, birden Celal Bey gayet samimi olarak, Hacer'in babasından çiftliği gezdirmesini istedi.
-Olur bayım, hemen gelun...
Tek sorun Necla Hanım'ın hiçbir şey konuşamamasıydı. Çocuklar yardımına koştular. Levent tatlı diliyle kaynaşmayı sağladı. "Bir gün için katlanıver anne"diye kulağına fısıldadı. Necla Hanım göz ucuyla Hacer'in annesini süzüyor ama hemen başka tarafa kaçırıyordu bakışlarını. En sonunda Hacer'in annesi
-Nasılsınız hanımefendi? deyiverdi. İçine sinmiyordu çünkü
-İyiyiz, sağ olun siz?
-Biz de böyle yağımızla gavrulup gidiyoz işte.
-Ne güzel efendim.
O gün boyu Necla Hanımla Hacer'in annesinin konuşmaları bu kadardı.
Levent'in babası Asım Bey ile, Hacer'in babası gayet güzel kaynaştılar. Neşeyle eve geldiler
-Ne güzel bir yerde yaşıyorsunuz, ömrünüz uzun olur, dedi.
-Allah bilir beyim...
(Metinin arasındaki siyahlaştırılmış cümle, hikâyenin devamı  ile ilgili ipucudur)

Ece Evren/Milas 02.10.2018

11 yorum:

  1. O siyah cümle insanda merak uyandırıyor.
    Aileler arasında uçurum var.Nolcak bakalım?Nasıl ilerleyecek?Zevkle okuyorum ablacığım vakit buldukça :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Yurdagül kızım :) Orada bir tüyo verdim :) Zaten altı bölüm kaldı. Sevgiler canım :)

      Sil
  2. Bu güzel hikayen 19 bölüm olmuş, evvela eline sağlık, ben de okuma listemde hep görüyorum ama bir türlü fırsat olup da yorum bırakamadım çünkü o kadar çok bölüm kaçırmışım ki, yetişemedim. Konuyu bilmeyince de yorum yapamadım. Neden dersen bana bıraktığın nazik yorumuna cevabımda da söylediğim üzere, sen ve ben belli bir yaşa geldik, sağlık en önemli şey ikimiz için de, bizim yaşımızdaki her blog yazarı için de....ben de senin gibi sağlık ocağı, ilaç yazdır filan uğraşıyorum, bir de çizim yap vs. ama en zoru birkaç aydır abimin kedileriyle ilgili üzüntüler yaşadık, o yüzden ancak kendi bloğuma yetişebildim.

    Bir tanesi ki ismi Karamel'di, kısırlaştırılmış güzel bir kediydi kayboldu:( Hala da kayıp:(
    o arada İnci ve Tırmık'ı ameliyat ettirdi, Tırmık iyi şükür de, İnci ameliyat sonrası hastalandı, dün çıktı şükür, hep dualar ettim, çok gerildim ama çünkü hastanede depresyona girip, "terkedildim" sanıyorlar:( henüz dikiş yeri iyileşmemiş sabah akşam merhem vermiş doktor abim onu sürecekmiş, öteki kedi ona bir şey yapacak diye ödümüz kopuyor:( artık ikisini ayrı ayrı odalarda tutacak filan...velhasıl herkesin bir gailesi oluyor arkadaşım, bitmiyor....:( neyse Allah başka dert vermesin, sağlıklar, esenlikler diliyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım,çok haklısın. Sağlığımız çok önemli.Sakın okuyamadım diye sıkıntı yapma Müjde. Kediler için çok üzüldüm. Allah yardımcınız olsun dicem de :((( Bugün giderken hem ayağı aksayan,hem de tüm vücudu yaralarla kaplı bir köpek gördüm.İçim sızladı."Allahım, madem yarattın bunları, daha kuvvetli yaratsaydın ya dedim. Hayat gerçekten çok acımasız. Abinin evindekiler için de dilerim sorun çıkmaz. Kediler birbiriyle geçinemiyorlar zira.Çok öpüyorum Müjde'm. Şimdi seni okumaya geliyorum.Çok güzeldi,meraktayım. Sevgilerimle canım :)

      Sil
  3. Evlilik başka bir bölümde gerçekleşecek galiba ama kalın puntolarla verdiğiniz mesaja bakılırsa biraz sıkıntı yaşanacak gibi..🤔Heyecan dorukta..😁Emeğinize sağlık..✔😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evett! Sıkıntı yaşanacak.Teşekkürler kardeşime 😁

      Sil
  4. Daha önce de evlilik hazırlığı yapılmış sanırım, son demde ayrılınmış. Levent mi terketti acaba kızı, ya Hacer de aynı kaderi yaşarsa. Bu arada Hacer hastalığını bile gizlemeyi düşünmezken, Levent daha önceki evlilik hazırlığından bahsetti mi. Sadece bir kaç ilişkim oldu deyip geçiştirmişti geçmiş bölümlerde Hacer' in sorusunu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Levent sakladı Hacer'i kaybetmemek için. İlk ilişkisinde evlenmeyi düşünmemiş zaten. Kızcağızı terk etmiş. Hacer'in korkusu,hastalığının ürkütücü olması.O da Levent'i kaybetmekten korkuyor ama ikisi de yanlış yapıyorlar. Aslında söyleseler aralarındaki sevgiyi sınayabilirlerdi.
      Teşekkürler yorum için :)

      Sil
  5. Ayy demek Leventte de var bir seyler. Gittikce heyecan artiyor 😮

    YanıtlaSil
  6. Hakim olacak bir de... Hatayı daha işin başında yapıyor 😊

    YanıtlaSil
  7. Şükür kavuşturana.. siyahla iyice belirginleşen cümle hemen yakayı ele veriyor zaten.. varayim diger bolumlere bakayım hemen 😊

    YanıtlaSil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la