Yoncalı Şalın Sihri 4.bölüm

Kampüs
Kitap        


Yoncalı Şalın Sihri 4.bölüm

Düşündüğü gibi yaptı Umut. Erkenden ayaklandı, hemen hazırlanmaya başladı. Spor giyindi ama marka abartısı yapmadan. Kızın gözü yükseklerde değildi anlayabildiği kadarıyla ama yine de bilemezdi. İlişkiler de bir tuhaf olmuştu bu devirde. Sorup öğrenmeye çalışırken yanlış anlaşılma korkusu ve genele oturmuş bir güvensizlik havası her türlü arkadaşlığı zorluyordu... Amacı sadece, hiç böylesine rastlamadığı masum bakan bir çift gözün sahibini tanımaktı. Zengin bir ailenin çocuğu olmanın dezavantajını yaşamıştı hep. Hani filmlerde saklarlar ya sonuna kadar gerçeği. Öyle mi yapsam diye düşündü bir an. Ama derhal aklından geçen bu düşünceden utandı. Bu kıza yapılmazdı. Daha tanışmamıştı bile. Ne hızlı gidiyordu düşünceleri böyle...

    Birden telefonu çaldı. 'Ben daha uyuyorum aslında, kim bu densiz 'diye sesli söylendi. Bir şekilde kendisine adeta yapışan arkadaşlarından kurtulmak kolay olmayacaktı. Biliyordu. Asi gençlerdi. Tatsızlık olurdu. İşin daha başında zayıf davranmıştı onlara. Sırf anne ve baba desteği görmediği, küçükken sevgiyi tatmadığı için hiçbir hedefi ve amacı olmamıştı. Çok istediği bir şey de yoktu. Her şey önündeydi, kalbinin açlığı hariç toktu dünya nimetlerine.

-Efendim Emre?
-Bizi ektiğinin farkında mısın?
-Sonsuza kadar diye söz verdiğimi hatırlamıyorum. Sıkıldım artık.
-Ooooo beyimiz havalanmış...
-Öyle bir şey yok Emre, işim var kapatmak istiyorum.
-Bu mevzu kapanmaz Umut... der ve Umut hırsla kapar telefonunu. İçini yine aynı sıkıntı basar. Bir pişmanlık duygusu, ardından koşarak yerleşir ve acıtır yüreğini. 

     Umut kantindeki yerini almak üzere kampüse gireli bir saati geçmişti. Kızlı, erkekli  gruplar bir şeyler atıştırıp, koşturarak gitmişlerdi bile. Beklemekte kararlıydı Umut. Son başladığı romanını ciddiyetle okurmuş gibi yapmaya yeltendi ama birden riyakar bir niyete alet olan gözleri satırların üzerinden kaçmak istediler. O gözler kapıya dikilmeye ve Ceyda'yı gözlemeye kararlıydılar. Ceyda ve yonca desenli şalı... Gelmiyordu işte, hiç gelmeyecekti belki de. Tam da o anlarda iki kız heyecanla girdiler kantine. 'Bak' dedi kendi kendine. 'Geç gelenler de oluyor, o da gelir belki...' Kızlardan biri Nesli idi. Tabii Umut, Nesli'nin Ceyda'nın en yakın arkadaşı olduğundan bihaberdi. Sesli konuşuyorlardı. Duymak, o an boş olan kantinde hiç zor değildi. Birden konuşmanın içinde Ceyda'nın adı geçti. Dikkat kesildi... Cansız bir hamle yaptı, neredeyse sormak istedi. "Ne oldu Ceyda'ya" diye...
Neden merak ediyordu ki böyle daha iki cümle konuştuğu ve hiç tanımadığı bu kızı? Yine kulak kesildi. Nesli hiç soru sormaya ihtiyaç hissettirmeyecek tarzda konuşup,  peş peşe anlatmaya başladı.

-Ceyda'nın kardeşi intihar etmiş... Kız perişan durumda... Burasıydı Umut'u ilgilendiren. 
-Mecbur olmasam derse gelmeyecektim ama biter bitmez gidelim. Diğer kız sadece üzgünce başını öne eğdi. 
-Belliydi... dedi. Umut şok oldu. Ayağa kalktı. Kızlara doğru bir hamle yaptı. Ama derhal yönünü değiştirip kantinden çıktı. Hızla arabasına doğru yürüdü. Masada unutmuştu kitabını. Adı 'Kaos'tu... Çalışan fark edip arkasından koştuğunda ise Umut çoktan uzaklaşmıştı.

Ece Evren   20.11.2018

6 yorum:

  1. Yine güzel bir bölüm olmuş.. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Daha önce okumus da olsam yine heyecanla okuyorum 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözlerine sağlık Derya,sevgiler canım :)

      Sil
  3. Heyecan artmaya başladı, umarım kardeşi kurtulmuştur Ceyda' nın. Sevgisizlik, ilgisizlik yalnızlığa itiyor gençleri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nice böyle yaşamlar var tabii. Ama burada sonuç maalesef...
      Teşekkürler yorum için :)

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la