Yoncalı Şalın Sihri 17.Bölüm

Evlenmek
Yeni evli çift               

 Yoncalı Şalın Sihri 17.Bölüm   

    Bazen  kötü bir geçmiş, ömür boyu sır olarak kalır evliliklerde ama bazen de baştan takar çelmesini. Bu onların şansları mıdır, yoksa nedendir daha anlayan olmadı. Kader en büyük senaristtir. İyi niyetli olmanız, herkesten çok hatalarınıza sahip çıkmanız referans olmaz onun  kalemini lehinize oynatması için. O sadece hükmünü uygular, mutsuzluğunuz pahasına da olsa… Kime dosttur, kime düşman anlayamazsınız. Kader suç ortağı olmamalı oysa. Yaşamın etiği iyiden, güzelden ve doğrudan yanaysa…

  Ceyda ve Umut evlerindeydiler işte. Gecenin sonuna yaklaşıldığında birden ikisinin de keyfi kaçmıştı. Yorgundular. Ceyda öyle meraklı bir kız değildi. Umut’a güveniyordu. Ama ne olduğunu  öğrenmek de istiyordu bir yandan. Arkadaşlarına dair ona bir şeyler anlatmıştı gerçi Umut. Olan neyse mutlaka bununla ilgisi vardı. Ona sormayacaktı, nasılsa anlatırdı. Sevinçle yaptıkları hazırlıklar, heyecanları, ilk günün mutluluğu ikisinde de kayboluvermişti. Umut Ceyda’ya sarıldı. Uzun uzun öyle kaldıktan sonra ona...
-Üzüldün Ceyda, nasıl anlatırım bilemiyorum ama bu gece değil, bana kırılmazsın değil mi? İyice keyfimiz kaçmasın ne olur... Diyerek  mahzunca baktı yüzüne.
-Yok Umut, öyle bir niyetim yok. Ama bir şeyler oldu, bunu hissettim  tabii, ben senin için üzüldüm zaten. Ne zaman istersen anlatırsın canım. Dedi ve Umut’una sarıldı. 
  Acıkmışlardı. Üstlerine rahat bir şeyler giyip gülüşerek mutfağa koştular. Umut romantik bir müzik açtı ve neşeyle atıştırmaya başladılar. Balayı için konuştular. Gece yeni başlamıştı, beraber yürüyeceklerdi artık mutluluğa.

  Sabah Umut erkenden kalkıp duşunu aldı. Ceyda daha uyuyordu. Telaşlıydı. O kalkmadan kahvaltıyı hazırlamaktı niyeti. Çok ama çok mutluydu. Arkadaşlarını hiç aklına getirmemeye çalışıyordu. Bir şekilde babası ile konuşacaktı. Başka çare kalmamıştı. ‘Balayından döndükten sonra artık’ diyordu içinden. İşte çabaları sonuç vermiş ve masayı donatmıştı. Ceyda için süt çıkardı, “soğuk mu sıcak mı içer acaba?” diye mırıldandı. Ceyda’nın süt sevmediğini de öğrenecekti nihayet. Bakalım Ceyda kalkınca şaşıracak mıydı? Tam döndü onu uyandırmaya giderken bakışları Ceyda'nınkilerle karşılaştı, içi ürperdi. O kadar güzeldi ki ve ona hayranlıkla bakıyordu... 
Kocasına iyice yaklaştı, ona sarılırken de:
-Günaydın sevgilim, özledim seni... dedi. İki genç ömürlerini birleştirmiş ve ilk günlerini yaşamaya başlayacaklardı. 
-Seni çok seviyorum Umut... dedi.
-Ben de canım, hem de ne çok, bilsen ürkersin sevgimden... diye cevapladı Umut.
Zaman varlığının içine almıştı ve onlar için de işlemeye başlamıştı…

   Kaderse onları seyrediyordu; her şeyi bilmenin utancıyla, içeri süzülen güneş ışınlarının ardından. Ne yazmıştı onlar için kim bilir? Bilinmezlik olmasa hiç mutlu olunmazdı. Onların “hayat oyunu” sahnesi açılmıştı ve dışarıdan katılan bazı oyuncular mutlaka olacaktı. Daha ilk gündü. Hayalleri vardı ikisinin de geleceğe dair...

Ece Evren      

10 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Seni görmek ne güzel Sibel'ciğim. Hikâyenin son bölümü geliyor, yani bitiyor :( Yenisini yazmaya çalışıyorum.
      Bloğunu keşfettim bugün. Dopdolu bir blog. Yine ziyaret edeceğim canım. Sevgilerimle.

      Sil
  2. Bakalım zaman onlara ne gösterecek? Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım? Teşekkürler Ebemkuşağı, sevgilerimle...

      Sil
  3. Ah ah neler olacak neler 😪

    YanıtlaSil
  4. Okuyamadığım bölümü çay eşliğinde okuyorum.Artık sona yaklaştık :)

    YanıtlaSil
  5. Afiyet olsun canım benim. Gözlerine sağlık. Çok öpüyorum 💞💞💞

    YanıtlaSil
  6. Zaman artık onların birlikteliği üzerine işlemeye başladı. Hayat yolunu çizerken yeni hüzünler ve sevinler sunacaktır onlara.

    YanıtlaSil
  7. Birlikte her şeyi aşacaklar inşallah. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la