Zaman, kaybettiklerimin bazı günler aklıma bile gelmediklerini hayretle fark ettiğim kadar vefasızlaştırmıştı beni. Ya da ben şuur altımda onları depolamış olmalıydım. Belki de doğrusu ve hayata devam edebilmenin tek yolu buydu. Unutmaya çalışmak, bu hiç kolay olmasa bile... Bu bahçe katında üç nesilden hanım sakince yaşayıp gidiyorduk. Komşularımızın biz yerleşir yerleşmez merakları ve içleri durmuyor, dedikodu kafilesine hep bir dörtlü arıyorlardı. Zaman zaman bizi de içlerine katma isteklerini hissedebiliyordum. Yaşantımız böyle ziyaretleri ve muhabbetleri kaldıramazdı. Tabii ki de kızımın, torunumun arkadaşları vardı ve zaman zaman ziyarete gelirlerdi. Ama benim böyle bir isteğim ve talebim, üstelik yapım da yoktu. Ben o günlerde hayatıma sıkıştırmaya çalıştığım değişik bir duyguyu kaleme almakla meşguldüm ve yazmayı zaten oldum olası severdim.
Genel olarak hayatımızdan memnunduk ama Yeşilköy’de oturduğumuz sitenin bu bloğunun çeşitli özelliklerdeki hanımları, onlarla muhatap olmadığımız için resmen düşman gibi bakıyorlardı bize. Sanki, aforoz edilecek vatandaş muamelesi görüyorduk. Merhabam bir kere komşum tarafından karşılıksız kalıp, üstelik boş bir bakışla karşılaştığım gün üzüntüye kapıldım. Girerken ve çıkarken başımı yerden kaldırmadım. Ya samimi olmak istiyorlardı ya da sanırım ulaşamadıkları, gizemli buldukları için hasım görüyorlardı... Bütününe yakın komşular doğuştan berabermiş gibiydiler. Aşağıdan yukarıya bağrışarak konuştuklarından ise zaten anlayacağımı anlamıştım.
Artık bunlara alışmıştık ve yaşamımıza devam etmek zorundaydık. Yalnız, bahçedeki şimşirlerden düşen kurtlar, salyangozlar ve solucanlar, orayı temizlemek zorunda olduğum için beni iyice canımdan bezdirmişlerdi. Bir gün ev sahibimize telefon açıp 'Murat bey, temizliği çok zor oluyor, başa çıkamıyoruz, bahçemizin etrafını kapatma imkanı olur mu?' diye sordum. Zira sitedeki bütün bahçe katlarının açık balkonları bir şekilde kapatılmıştı. Bir tek bizim bahçemiz arkadaki patika yola bakıyordu ve görüntüsü kötüydü. Kabul etti, yaptırmak için uygun bir usta ve fiyat araştırması yapmamızı rica etti.
Eş zamanlı günlerde, yaş gününe iki gün kala torunum sevdiği çocukla buluşmaya gitti. Daha yarım saat geçmeden geri döndü. Bir şeyler olmuştu, belliydi. Anneanne yüreği bu, hissetmiştim. Fakat o, önce mutlaka annesine anlatırdı. Başı önde, tıpkı bir yıldız gibi kaydı gitti odasına. Biraz fevri ve zaten kinci olduğum için olayı deşip, karşı tarafla hesap kısmına çabuk geçerim diye sadece uzaktan izledim. Ve öğrendim ki, "Biz boşanmış ailelerin çocuklarıyız yapamayız..." deyip rüştün ispat edildiği, genç kızlığın zirvesi ve bir takım vatandaşlık haklarının kazanıldığı; yaşarken ancak bir defa kutlama şansı olan on sekizinci yaş gününden iki gün önce, sevdiğinin erken armağanı ayrılmaları oldu. Ondan sonraki günler anlatılır gibi değildi. Torunum büyük bir manevi çöküşe geçti. Dokunsan ağlayacak halde dolaştı evin içinde. Gözlerimizi ondan kaçırmak çok güç olsa da, bu durumu kabullenemediği için onu kendi haline bırakıp, uzaktan izliyorduk. Ve bu durumda iken, bir de zor bir eğitimin pençesindeydi. Bütün dersleri İngilizceydi. Yavrucak tüm bunların altından kalkmaya çalışıyordu.
Ece EVREN / Halkalı
Dediğiniz tarzda komşum yok hiç ama çoğu akrabalar da öyle malesef. Her şeyine dahil olmak istiyorlar.
YanıtlaSilTorununuz adına üzüldüm. Kimileri çabuk atlatıyor, kimileri zor. Her şeye rağmen geleceğe umutla bakmak gerek.
Çok güzel yazıyorsunuz, kaleminize sağlık.
Sevgili Duygu, artık o kadar çoğaldı ki sevgisiz ve vicdan yoksunu insanlar her an karşımıza çıkabiliyorlar. Komşumuzun bize orayı dar ettiğini ilerdeki bölümlerde anlatacağım. Bizler için çok hırpalayıcı günlerdi.
Silİlgine teşekkürler canım :)
Büyük şehir insanları. Neyse, güzel mesajınız için teşekkür ederiz. Eğer bir konuda yardıma ihtiyacınız olursa, çekinmeden iletişime geçebilirsiniz, Bilgimiz ölçüsünde yardımcı oluruz. Saygılarımızla.
YanıtlaSilRica ederim. Eğer danışmam gereken bir konu olursa en doğru adres sizsiniz. Teşekkür ederim.
SilKomsularla benzer durumları ben de hep yaşarım. İnsanlar hemen yargılamaya çok meyilli.
YanıtlaSilBiz bu son siteye taşındıktan sonra üst katta olduğumuz için artık rahatsızlık yok ama o günleri asla unutmuyorum Derya'cığım :(
Sil