Heyy! Ben De Varım Dünyada 4.Bl.

             
Hayvanların Anlaşması
Köpek ile Kedi       
                                       
                                     
Heyy! Ben De Varım Dünyada 4.Bl

Zaman kaybettiklerimin bazı günler aklıma bile gelmediklerini hayretle fark ettiğim kadar vefasızlaştırmıştı beni. Ya da ben şuur altımda onları depolamış olmalıydım. Belki de doğrusu ve hayata devam edebilmenin tek yolu buydu. Unutmaya çalışmak... Hiç kolay olmasa bile. Bu bahçe katında  üç nesilden hanım sakince yaşayıp gidiyorduk. Komşularımızın biz yerleşmez merakları ve içleri durmuyor, dedikodu kafilesine hep bir dörtlü arıyorlardı. Zaman zaman bizi de içlerine katma isteklerini hissedebiliyordum. Yaşantımız böyle ziyaretleri ve muhabbetleri kaldıramazdı. Tabii ki de kızımın ve torunumun arkadaşları vardı ve zaman zaman ziyarete gelirlerdi. Ama benim böyle bir isteğim ve talebim, üstelik yapım  da yoktu. Ben o günlerde hayatıma sıkıştırmaya çalıştığım bir aşkı kaleme almakla meşguldüm ve yazmayı zaten oldum olası seviyordum. 

Genel olarak hayatımızdan memnunduk ama Yeşilköy’de oturduğumuz sitenin bu bloğunun çeşitli özelliklerdeki hanımları, onlarla muhatap  olmadığımız için resmen düşman gibi bakıyorlardı... Sanki, aforoz edilecek vatandaş muamelesi görüyorduk. 'Merhaba'm bir kere komşum tarafından karşılıksız kalıp, üstelik boş bir bakışla karşılaştığım gün üzüntüye kapıldım. Girerken ve çıkarken başımı yerden kaldırmadım. Ya samimi olmak istiyorlardı, ya da sanırım ulaşamadıkları, gizemli buldukları için hasım görüyorlardı... Bütününe yakın komşular doğuştan berabermiş gibiydiler. Aşağıdan yukarıya bağrışarak konuştuklarından ise zaten anlayacağımı anlamıştım.
                 
Artık bunlara alışmıştık ve yaşamımıza devam etmek zorundaydık. Yalnız, bahçedeki şimşirlerden düşen kurtlar, salyangozlar ve solucanlar orayı temizlemek zorunda olduğum için beni iyice canımdan bezdirmişlerdi. Bir gün ev sahibimize telefon açıp 'Murat bey, temizliği çok zor oluyor, başa çıkamıyoruz. Bahçemizin etrafını kapatma imkanı olur mu?' diye sordum. Zira sitedeki bütün bahçe katlarının açık balkonları bir şekilde kapatılmıştı. Bir tek bizim bahçemiz arkadaki patika yola bakıyordu ve görüntüsü kötüydü. Kabul etti ve yaptırmak için uygun bir usta ve fiyat araştırması yapmamızı rica etti. 

Eş zamanlı günlerde, yaş gününe iki gün kala torunum sevdiği çocukla buluşmaya gitti. Daha yarım saat geçmeden geri döndü. Bir şeyler olmuştu, belliydi. Anneanne yüreği bu, hissetmiştim. Fakat o, önce mutlaka annesine anlatırdı. Başı önde, tıpkı bir yıldız gibi kaydı gitti odasına. Biraz fevri ve zaten kinci olduğum için olayı deşip, karşı tarafla hesap kısmına çabuk geçerim diye sadece uzaktan izledim. Ve öğrendim ki, "Biz boşanmış ailelerin çocuklarıyız yapamayız..." deyip rüştün ispat edildiği, genç kızlığın zirvesi ve bir takım vatandaşlık haklarının kazanıldığı; yaşarken ancak bir defa kutlanma şansı olan on sekizinci yaş gününden iki  gün önce, sevdiğinin erken armağanı onu terk etmesi oldu. Ondan sonraki günler anlatılır gibi değildi.Torunum büyük bir manevi çöküşe geçti. Dokunsan ağlayacak halde dolaştı evin içinde. Gözlerimizi ondan kaçırmak çok güç olsa da, bu durumu kabullenemediği için onu kendi haline bırakıp, uzaktan izliyorduk. Ve bu durumda iken, zor bir eğitimin de pençesindeydi. Bütün dersleri İngilizceydi. Yavrucak tüm bunların altından kalkmaya çalışıyordu.

Ece EVREN / Halkalı 


6 yorum:

  1. Unutmak olumsuz bir kelime gibi gelse de aslında insana verilmiş güzel bir özelliktir. Bazen tamamen silmek istediğimiz anlar oluyor. Siz de bjnu çok güzel ifade etmişsiniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Funda kızım.Unutmak bence bir savunma. Değiştiremiyeceğimiz şeyler için boşuna hayıflanmaktan kurtuluş.Yorum için teşekkürler.Sevgilerimle...Ece ablanız.

      Sil
  2. merhabalar.ben de yeni bir bloggerım. yeni edindiğim arkadaşlarda çok rastladım sizin yorumlarınıza. herkes ece abla ece abla diye sevgiyle yaklaşmış size. o yüzden dedim hemen tanışmalıyım ece ablamızla :)
    torununuza çok üzüldüm. terkedilmenin acısı bu yaşlarda daha bir yaralıyıcı olur mutlaka. sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin bu renkli dünyaya ve sayfama canım.Sevindim görünce.Kızlarım arttıkça seviniyorum.Tanıştığıma çok sevindim.Şu an karşımda imişsin gibi gülümsettin beni inan.Bu hikaye biraz hüzünlü, ama asıl beni üzen, sonradan gelişen olaylardı. Okuduğun ve yorum bıraktığın için teşekkürler yavrum. Şimdi profiline tıklayıp seni takibe alacağım. İsmine aşinayım. Fakat daha yakından tanımalıyım.Sevgilerimle...Senin de Ece ablan canım:))Görüşmek üzere ...

      Sil
  3. CanımEce ablam yazıyı sabaha karşı okudum , yorumunu yoğunluktan ancak yazabiliyorum.
    Güzel torununuza üzüldüm. Umuyorum ki hayat doğru insanla yolunu kesiştirmrk için yanlış insanı yolundan çekmiş.
    Sizin gibi çok güçlü bir aile büyüğü olduğu için çok şanslı sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni aradı gözlerim hep dışarıda canım.Sana gmailden biraz dert yanmak istiyorum.İhtiyacım var.Hikayeme gelince o evdeki psikolojimizden bahsediyorum başta..Ama sessiz ve sakin insanlar olduğumuz halde, başımızda bir erkek olmadığı için bize yapılanları anlatacağım daha. Zaten ben hep ibret hikayeleri yazıyorum.Yaşanmış şeyler birebir .Teşekkürler yorum için canım.gmailde sana bu gece yazarım,ama hiç acelesi yok, müsait olduğunda cevap verirsin canım Tigris'im.Şimdi taşındık.Komşular sayesinde korumalı,güvenlikli bir sitedeyiz.Torunum Sabancı Üniversitesini yarı bursla kazandı.Sana resmini gönderirim gmailden.Öpüyorum canım kızım. Sevgilerimle ve iyi geceler dileklerimle.Ece ablan :))

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la