Şikâyetname 23.Bölüm

İnsanlık
Saat


Şikâyetname 23.Bölüm

Baş edilmeyen İnsan...

Kalıcılık bir insanın ölümsüzlüğüyle olmaz. O zaman hep aynı hayatı tekrarlayan, mekanik bir robottan ne farkımız kalırdı ki… Kalıcılık nesilden nesile aktarılan; canla, kanla, o mükemmel akışla olur. Ölümsüzlüğün manası çok derindir. Belli bir yaş verilmiştir bize, fazlasını istemek açgözlülüktür. 

Yer çekiminin sizi garantiye aldığı, ayaklarınızın üzerinde sizi dengede tutması sayesinde yaşama dâhil olursunuz. Havada uçarak da yaşayabilirdik. Ya da denizlerin içinde bir düzen kurardık. Allah böyle istediyse eğer, o özgür adımlarımızı düşünerek atıp, akıllarımızı hayırlı şeyler için çalıştırmalıyız. 

Ya geri geri gitseydi her şey? Belli bir yaşta durup aniden, geriye dönseydi zaman? Günümüzde geçmişe gitmek isteyenler yok mu Allah aşkına? Ya öyle olsaydı kendiliğinden? Olgunluğunuzu, onca tecrübelerinizi, hemen hemen her şeyinizi ardınızda bırakmak zorunda kalarak çocukluğunuzun kapısında bulsaydınız kendinizi? Peki, o günlerden hatırladığınız kadarını; iyi ya da kötü; güzel ya da çirkin yeniden yaşamaya talip olur muydunuz?

Aslında bu kadar ütopik olmasa da, bu hayallerle yaşayanlar var… Doğumumuzdan ölümümüze kadar önce büyüme, gelişme, olgunlaşma, tecrübeler edinme, uygulama ve en sonunda duraklama devri var. Bundan hiç kimse kaçamamış. Ama duraklama devri herkeste aynı olmaz. Kişinin kapasitesine, yaşamdan ne anladığına, hangi ortamda yetiştiğine ve yaşam şartlarına göre çok değişkenlik gösterir. Kimi zahmetli ama yalnız, kimi verimli, kimi de gençlerin sırtına yüklenerek yaşar. Bir manada çocukluğa dönüştür bu hâl ve aslında bu yaşlarımızı keyifli geçirmek elimizdedir bence. Nitelik farkı vardır, herkes bu devri kolay atlatamaz. 

Yaşarken bin türlü hallere gireriz. Kayıplarımız olur, yıkılırız. İmanımız su serper bu yangınlarımıza. Kolay değildir, gece yanında olan birini sabah cansız görmek…

Bir insanın tekâmülü ise çeşitli şartlara bağlıdır. Dünyanın ona ayırdığı yerde döner durur. Nereye uzaklaşsa döneceği yer yine konuşlandığı yerdir. Bazıları radikal kararlar alıp, birden yaşam tarzlarını değiştirseler de; arkalarında kaderin soluğunu hep hissedeceklerdir. O istemeseydi olmazdı zaten… Ve yazılan rolünü, bazen kaçmak istese de oynamak zorundadır kişi. Başka bir vuruşla kader, yüzümüz hep ona dönük olsun ister… Bu konularda anlamadıklarımız, zaten çabalasak da anlayamayacaklarımızdır. Çırpınmalar boşunadır. 

Her şey ayarlanmıştır. Sonsuzluktur kalıcı olan. Ne vücut yılların yıpratmasından muaftır, ne de hafızamız tam olarak işler halde kalır. Zamansız ve ucu bucağı olmayan bir sürece doğru hızla gidiyoruz. Düşününce dehşete düşüyor insan… Zaten bizler, dokunmadan, görmeden hiçbir şeye inanmayız. Bu muhteşem yaradılışın hep görünen yüzünden nemalanmak istedik. Arka yüzde ise neler olduğundan ölene kadar haberdar olmayacağız. Sonrası hep meçhul kalmalı zaten. Zira biz onu da kâr hanemize almak isterdik. Hep kayıptayız insanoğlu…

Ece Evren/İstanbul 29.08.2018

14 yorum:

  1. Yine cok güzel bir yazi 🤗🤗🤗

    YanıtlaSil
  2. O dehşeti düşünen yok. Herkes dünyaya o kadar dalmış ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten dalmasak kaldırılır gibi değil ki Cem. Teşekkürler :)

      Sil
  3. Güzel ve derin bir yazı.Her dönemimizi, döneme uygun yaşamalıyız. Geçmiş elbette ders verecek bugüne ve yarına dair. Dersin ötesinde geçmişte takılır kalırsak ,sağlıklı bir gelecekten söz etmemiz de mümkün olamaz. Bireyler için de toplum için de geçerli bu. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu anlamlı yorumunuz için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın :)

      Sil
  4. Senin yazılarını okudukca ben inanılmaz utanıyorum kendimden vallahi Ece abla.Nasıl güzel yazıyorsun anlatamam.Daha güzel,hak ettiğin yerlere gelmeni çok istiyorum kalpten diliyorum ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah Büşra'cığım,neden öyle düşünüyorsun? Ben bazen transa geçiyorum inan :) Her zaman olmuyor tabii bu. Bak bugünlerde aklım,eli ayağım durdu sanki. Yazamıyorum. Dilerim eski hâlime dönerim. Çok sevindim beğenmene.Sevgiyle gözlerinden öpüyorum kızım :)

      Sil
  5. Tekamül süreci zorlu bir yol.Kolay gelsin hepimize :) Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ ol Yurdagül kızım. Her gün yeni bir şey öğrenmek gerçekten güzel.Hele benim gibi epeyce hayattan uzak kalmış biri için nimet dolu buralar. Çok teşekkür ederim. Sevgiler kızım :)

      Sil
  6. Blogunuzu severek takip edeceğim!
    Yeni yazımı okursanız çok sevinirim. Sevgilerimle!!
    https://benirva.blogspot.com/2018/09/kendimle-yarstm.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz Miss B... Çok teşekkürler. Şimdi okuyacağım. Benden de sevgiler )

      Sil
  7. ne güzel söylemişsiniz "her şey ayarlanmış" diye..insan baş edilemeyen ama kontrol edilebilen ütopik bir varlık..insanı idare eden,kontrol eden,yaptıklarını ayarlayan güç,dünyada insana sabrı öğretiyor herhalde..tamam ben anladım işin sırrı "sabırlı olmak"da galiba..😁 şikayetname serisini hepsini okuyamasam da bence yazdıklarınız harika devam ediyo,emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  8. Sağol kardeşim. Umutlandırdın beni. Yeni bir konu buldum, onun üzerinde çalışıyorum. Bir de hikâyem var --"Geç Kalan İtiraf", bunları tamamlamaya çalışıyorum. Daha buralardayım yani 😁

    YanıtlaSil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la