Geç Kalan İtiraf - 12.bölüm


Bunalım, Kız,
Yalnız Kız

Geç Kalan İtiraf - 12.bölüm

Yeni sezon; söz verdiğim gibi hikâyeme kaldığım yerden devam ediyorum. Keyifli okumalar size...
***

Her ne kadar bekleniyorsa da, Hacer için korkulan gün gelmişti. Kaçışı yoktu. 
Kararını değiştirmek endişesiyle, kendi önüne geçti Hacer ve 
-Ne giyeceğiz şimdi? dedi. Yani ne giyilir, bunu söyle yeter… Lale’nin gözleri çakmak çakmak oldu. -Şimdiii, sana her şey yakışır; bir kot, bir gömlek yeter gecenin yıldızı olmana…
-Bak gitmem Lale!
-Şaka yaptım, ne dilersen giyersin canım.

Hacer, bir kot ve üzerine beğenerek aldığı bir bluzu giydi. Saçlarına maşa çekmeye gitti. O sıra Lale hâlâ giysilerini yatağının üzerine sermekle meşguldü. Okuldan çıkar çıkmaz, arkadaşlarına o haliyle takıldığına göre bu geceki hazırlık da neyin nesiydi ki? 
Hacer çoktan hazırdı. Lale onu yukarıdan aşağıya hayran bir bakışla süzdü...
-Süpersin, çok güzel olmuşsun, dur bir dakika... Hemen son aldığı spor ayakkabısını çıkardı ve 
-Giysene, ayak ölçülerimiz inşallah aynıdır
-Otuz yedi buçuk dedi Hacer. Giydi ve gerçekten de çok yakıştı. Buraya kadar olanlarda bir sorun yoktu. Hazırdılar. Hacer,

-Hangi otobüsle gidiyoruz?
-Ah ben unutmuşum, Şerif var ya arkadaşımız, o alacak bizi… 
-Neden daha önce söylemedin Lale? Diye sert bir sesle sordu.
-Hazırlanırken aklıma mı geldi? Kızma ne olur, iyi çocuktur, zararsızdır…
-Bakalım ne sürprizlerin var daha. Hacer’in keyfi kaçmıştı. Bir şekilde korktuğu şey başına gelmişti.
-Peki, şimdi burada mı bekleyeceğiz?
-Yok, mesaj attı, birazdan yurdun kapısında olur…

Aşağıya indiklerinde, parlak lacivert bir Porsche önlerine doğru süzülerek durdu. Otobüslerin serbestisine alışık olan Hacer, tam bu sıralarda Lale’nin; ilk defa mı, yoksa kerelerce mi böyle özel arabalara binip, binmediğini düşünüyordu. Hiç hoşuna gitmemişti. Hemen arka kapıyı açıp, oğlanın çaprazına oturup, koltuğa olabildiğince gömüldü. Şerif’i okuldan tanıyordu.
-Hoş geldin Hacer
-Hoş bulduk! Seninle gideceğimizden haberim yoktu…
-Bilseydin gitmez miydin?
-Düşünürdüm…

Lale gayet rahat bir şekilde öne geçip, kapıyı çekti ve uzanıp Şerif’i yanaklarından seslice öptü.
-N’aber Lale?
-İyidir, senden?
İşte bu konuşma tarzı onu çileden çıkarıyordu. Serüven kötü başlamıştı. Lale başka bir kıza dönüşmüştü sanki. Hacer, gözlerini yola dikti, daha kötüsü olmasın diye dua etmeye başladı. Onlar gülüşüp duruyorlardı hâlâ. Bir yerde aniden durdu araba. Hacer 
-Ne oluyor, niye durduk? dedi. Lale hemen atılıp, 
-Sinan var ya, onu da alacakmışız canım dedi. 
-Sen arkaya gelir misin Lale? ve Lale hemen arkaya uçar... Şerif’in arkasında yerini alır. Sinan’ı beklemeye başlarlar. Hacer,

-Başka yolcu var mı? Der demez hepsi kahkahayı basar.
-Neresi komik bunun? der Hacer. Şerif Hacer’e 
-Senden çok mükemmel hâkim olur” der. Şerif devam eder,
-Hey Hacer, dışarıdayız, özgürüz, cool ol, kasma 
-Şerif, benimle bu tarz konuşma! 
-Ben ineyim Lale"der Hacer. Lale üstüne atlar, yalvarmaya başlar. O anda Sinan binmiştir arabaya. O da 

-Hello gençler… Ardından yılışıkça cevaplar. Sinan,
-Vayyy Hacer de varmış, ne kadar güzelsiniz…
-Sağ ol Sinan ama beni yok sayın ne olur…

Yine bir muhabbet başlar. Lale heyecanla öne doğru uzanıp, Şerif’in iki taraftan boynuna yapışır.  
-Hey girl, tırnaklarını geçirseydin... Lale kahkahayı basar. Hacer iyice gerilmeye başlar. Lale’yi geri çekmeye çalışır ama nafile… Sonunda Hacer

-Arkadaşlar, arabadayız, ne varılmaz yermiş burası… Böyle devam edecekseniz, durun ineyim!
-Gerçekten soory baby, pardon, biz adam olmayız inan... O derslere nasıl tahammül ediyoruz sanıyorsun?  Peş peşe saçmalıklara devam ediyorlardır. Hacer,

-O kadar da değil ama. Biraz sessiz ve ciddi olmayı deneseniz? Derken aynı zamanda Lale’nin bacağına hırsla; annesiyle inatlaştığında kendisine yaptığı gibi, çok sıkı bir çimdik attı ama hak etmişti bunu Lale

-Ayyyyyyy dedi ve çığlık fren sesiyle karıştı. Gençler zıplayarak arkaya baktılar. Suratlarında benzer ifadelerle Şerif ve Sinan, 

-Ne, ne oldu?” diyerek biraz da korkuyla. Lale,

-İnfaz gerçekleşti. Uslu olalım lütfen!..

Ece Evren/Halkalı

6 yorum:

  1. Prosche içinde geçen sahneler eski Türk filmlerini aklıma getirdi nedense..BU tarz filmler eskiden Türk sinemasında çok yer alır ve şımarık,zengin çocukların tavırlarını yansıtırdı..Hikayenizin bu bölümü de bunu sergilemiş sanki.."Hello gençler…"😁 Emeğinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  2. Biraz Türk filmi gibi olacak zaten hikâye Ertuğrul. Teşekkürler 😁 Emojini kopyaladım, helal et
    😁 😁 😁

    YanıtlaSil
  3. Gercekten de eski Türk filmi tadinda gidiyor 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonradan çok başka mecralara götüreceğim hikâyeyi galiba Derya'cığım. Dört bölüm yazdım bu süre içinde. Hoşuma gitmeye başladı, kaptırdım gidiyorum :) Okuduğun için teşekkürler...

      Sil
  4. Sıcak, çevremizde gözlemlediğimiz, Türk filmi tadında, akıcı bir hikaye. Keyifle okuyorum.

    YanıtlaSil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la