Aşk İki Kişiliktir...


Bugün genel tarzımın biraz dışına çıkıp 'AŞK' konusunu işleyeyim dedim.Bakalım neler düşünmüşüm aşk hakkında?

Bağlılık
Bağlanmak
Aşk İki Kişiliktir...


Aşk hayatımız boyunca ancak bir kere yaşanacağına inandığım kutsal bir duygunun içinde iki cinsin buluşmasıdır. Ama yaşanma ihtimali sanki  piyango çıkmasına  benzer bir şanstır. Onu hiç tadamadan hayattan göçüp gidenler olduğu gibi, bazı dayatmalar yüzünden yaşanamamış aşklar, yan yana bile gelemeyen, ya da kavuşamayan sevgililer ve bunların hikayeleri. Sevdiğine doyamadan onu dünyadan yolcu edenlerin aşkları ise içleri acıtır ve ölümsüzleşirler...

AŞK...
Bazen de bu üç harf ve anlamına hakkını verecek  duyguları yaşadığımızı sanırız. Hoşlanmaların aşkla buluşanları   olabilir. Aşık olup sevgiyle bakan göz zaten kusurlara kördür. Ve gördüğünün her halinden hoşlanır. Gerçek bir aşkı yaşıyorsanız eğer, duygularınızı  belli edemiyecek bir yapınız olsa bile, tüm tavırlarınız sevginizi haykırır. Aşk bir konu başlığı gibi altına maddeler ve şartlar konmasını reddeder. Onun devamlılığı toplumsal bir engel yoksa menfi veya müspet şartlardan etkilenmez. Aşk bir manada çabalama gerektirmez. Ama çiftin içlerinden gelenleri sunmaları onu kalıcı kılar. Başlangıçta ne kendinizi ne de sevdiğinizi sorgulamak aklınıza gelmez. Beklentileriniz ne kadar çabuk sahne alırlarsa onun aşk olma ihtimali zayıflar. Aşk karşı tarafın isteyebilecekleri ihtimalini düşünerek yapılan abartılı gösterişli şeyleri de sevmez. Doğallık, samimi davranışlar ve iki kişinin arasındaki sevgi alışverişidir hissetmek istediği sadece. Aşk layıkıyla yaşanırsa manasıyla içice geçer. Ne yalana, ne oyuna gelir ne de samimiyetsizliği kabul eder. Fırtınalı da yaşanır ki en güzel hali bence  budur.

Uyumla duyguları dans eden iki insan ve akla hayale  gelmeyen ayrıntılar. İlk görüşte aşk olmaz diyemiyeceğimiz gibi, iyice tanıdıktan sonra doğan aşk bile sahiplenilmediği anda yok olmaya mahkumdur. Günümüzde ikinci safhaya geçiş çok hızlandı. Ekonomik güçlüklerin bir yılan sinsiliğiyle de olsa etkisini hissettirmesi, o kutsal durumun maddeyle dürtülerek huzurunu az da olsa kaçırmayı başarabilir. Beklentiler sahne alır ve şüphelerden doğabilecek  sorular zihinleri kurcalamaya başlarsa, bu da aşk için tehlikedir. Birbirine her konuda; gerek kültür, maddi yeterlilik  ve karakter olarak uygun olan çift sayısı sınırlıdır. Yapılması gerekenlerin peşinden gidip, sanki bir tarifi uygularcasına sergilenen yapaylıklar aşkın hafife alınmasıdır. Hakiki aşk her şeyin ters olabildiği, fakat çekim gücünün tüm bu tersliklerle savaşma potansiyeli olan iki cinsin birbirine ram olma halidir. Aşk engel tanımaz. İki bedenin tek ruhta tek bir can olması ve hayatın tüm zorluklarına karşı güçlü bir duruş sergilemeleridir. Egonun can vermesidir sevenlerde. Sevgilerin sevgiler yaratması, sevenlerin  etraflarına bile mutluluk saçmalarıdır.
         
Bazı aşklarda gün gelir kılıçlar kuşanılır. Kişiliklerden ödün verilmeyip, değiştiremedikleri alışkanlıklarında  ısrar edebilirler. Eğer bu tespit ve ikazlar sıklaşır ve zıtlaşmalar uzun sürerse  birliktelikleri tehlike sinyallerini vermeye başlar. Sevdiğini kaybetmeyi göze alamazsa kusurlu taraf, yaptıklarının  genel geçer anlayışa uymadığını anlar ve eğer değişmeye çabalarsa bu aşkın yeniden vücut bulmasıdır. Sonunda gülüp geçerler yaşadıklarına .
         
Günümüzde bile, Allah'tan değişmeyen ve kabul gören, olması gereken şey aşkın evlilikle taçlanmasıdır. Gerçekten manasına hiç ters düşmemiş  bir sözdür "Evlilikte keramet vardır." Kolay kolay hiçbir aklı başında insan bu ahdi bozmaz ve bozulmasına izin vermez...'Mantık Evliliği' ki bu kadar saçma bir birleşme  kabul edilir gibi değildir. O zaman ise, alışkanlık denen o nikotin ya da içki müptelalığına benzer durum iki cinsi ne mutlu eder, ne de tatmin. Aynı mekanı paylaşarak günlerini rutine bağlamak, küçük kaçışlar ve tatminlerle yaşadığını sanmak ve nikaha ihanettir. Gerçek aşk birliği kabul eder ve hayatta bir kez yaşanır. Diğerleri yaşadık sanılanlardır. Aşk sürerse ömür boyu o iki insanın anlattıklarında can bulur her defasında. Ya da eşlerden biri diğerini kaybederse, işte en zoru da budur. Ve en güvenilir biridir ardında bıraktığı. Geride kalan aşkını yaşatır kalbinin en değerli köşesinde...Hatıralarıyla avunur. Bazen de dilden dile  anlatıldıkça gıptayla, sanki  efsane olur. Eşine  kavuşacağını hayal eder. Zira ruhlar da evlenmiştir ve hep canlıdırlar.

Öyle ''Ben seni uzakta da olsan seviyorum, sevgim seni görmesem de azalmaz ...’’gibi  içi boş sözler bahaneden öteye geçmez.Ya da şimdilerde yitirilmiş güvenlerin, hiçbir mesuliyet duygusu olmayan karakterlerde yerleşip, haksız ve seksapelitesi yüksek güzelliklerle karşılıklı alışverişe dönüşmesi ve bundan aşk diye söz edilmesi dejenereliğin göstergesidir. Sevginin yoğun bakıma alınması gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor artık. Aslında tüm duyguların da bakım görmesi, insan ilişkilerinin gözden geçirilmesi. Çoktan yapılması gerekirdi. Aşkın itibarının iade edilmesiyle belki aşık olmanın hazzını yeniden  yaşar insanoğlu. Egoistliğin hakimiyetini  ilan etmesine az kala, manasını asla yitirmese de  aşk, yaşanma ihtimalinin  azaldığı ise bir gerçektir. 

Bence AŞK içinde mutlu olunan duygusal bir alandır. Değeri bilinmese de, o asla değerini yitirmez. Aşk çok irdelenmeye gelmez, ama oyuncak edilmeyi hiç kaldırmaz, savurur içindekileri. Bazen buna gerek bile kalmaz çiftler gönüllüce çıkarlar aşk sandıkları birliktelikten. Sevgi, gözlerin bir an olsun görmekten alamadığıdır sevdiğinden. Kerelerce görse de yetinemediğidir. Yüreklerimize Yaradan’ın yerleştirdiği sevme duygusu ve anlayışı eğer aile içinde hakimse, çocuklar tarafından anlaşılır ve edinilen diğer hasletlerle beslenirse, yaşama karıştığında insanoğlu zaten hep bir arayışta olacaktır. Aradığı ise bütünleşeceği diğer yarısıdır. Hayatında sevgiye, aşka yer vermeyen kişiler katı olurlar. Mutlaka ya sevmeyi bilmezler, ya da başka bir sıkıntı vardır ve kendilerine bile itiraf edemezler bunu. Sevgi sizinle olsun...



Ece Evren      14.08.2016






60 yorum:

  1. Yine pek güzel anlatmışsın Ece abla. Ben çok aşığım yaaaeeee demeden edemiycem zira ölücem aştan haberin olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman sevindim Yağmur, yaşıma başıma, huyuna, suyuna bakmadan ben deeee :((
      Sağol yorum için canımmm.Sevgiler :)

      Sil
  2. Ne kadar güzel yazmışsın Ece teyzemm kalemine , yüreğine , emeğine sağlık.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım kızım benim, Didem'im.Beğenmene mutlu oldum.Sevgiyle kucaklar öperim canım :)

      Sil
  3. Aşık olmayı özlediğim zamanda böyle bir yazı geldi :) Ellerine sağlık ablacığım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilerim hayatının aşkı bir an önce çıkar karşına canım.Teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Ne güzel dile getirmişsin Ece ablacım. Zaten aşk; hem anlat anlat bitmez bir şey, hem anlatılamayacak derecede muazzam. "Kainatta ne varsa, üç harf ile beş nokta..." sözünü hatırladım ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk, ancak yaşanılarak anlaşılabilen bir mefhum. Neden mi üç harf beş nokta? Sen zaten biliyorsun ki yazdın Emine kızım. Çünkü aşk ya da ışk kelimesi ayn, şın ve sad harflerinden ve bu harflerin üzerindeki üç noktadan müteşekkil de ondan.Hem bilgili, hem akıllı hem de hoşgörü sahibisin kızım.Özelsin.Yorum için teşekkürler canım.Sevgilerimle :)

      Sil
  5. Ece abla'cım yine ne güzel döktürmüşsün. Üstüne denilecek pek bir şey yok aslında, çok güzel anlatmışsın :) Özellikle sevginin yoğun bakıma alınması gerektiğine tüm kalbimle katılıyorum :) Eline sağlık, sevgilerimle :):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şevval, tüm değerlere sahip olduğunu tanışmadan hissettiğim ince ruhlu kızım.Teşekkürler.Sevgilerimle canım :)

      Sil
  6. Ablam merhaba. Uzunca yapılabilen aşk'ın tanımı bir cümleyle son bulabilir. Buna ne kadar aşk denirse tabi. Şimdi yaşanan şeylere aşk diyenlere aldırış etmeyin. Aşk adını koyamadığın ama içinde nedensizce o insana beslediğin vefa,sevgi,saygı ve ona karşı beslediğin her güzel duygunun adıdır bence. Çok güzel bir yazı olmuş ablam ellerine sağlık. Görüşmek üzere ablam .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii, sırf erkek ve kadının birbirlerine hissettikleri değildir aşk.Aşk güzel duyguların içinde zaten hep vardır.Onun manasını hapsetmek olur böyle tanımlayınca.Sevgiler oğlum.

      Sil
  7. Çok güzel yazmışsın Ece Abla. Son zamanlarda çok yıpratıldığını düşünüyorum bende aşk kelimesinin. Hemen her şeye aşk demeler, aşk bitti yorumları falan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Kadriye aşk biter mi hiç.Yaşamda hayran olduğumuz her şeye aşk kadar yoğunlaşır mutlu oluruz.Diyenler o duyguları hissetmeyip, yaşanmasından rahatsız olanlardır.Sevgiler ve mutluluklar canım :)

      Sil
  8. ah nasıl özlemişim yazılarını Ece Ablacım =) kalemine sağlık, ne güzel yazmışsın, baştan sona katılıyorum yazdıklarına... çok beğendim!!! <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı kızım, nerelerdesin, seni aradı hep gözlerim.Beğenmene sevindim canım benim.Sevgilerimle :)

      Sil
  9. Ece Ablacığım ne güzel demişsin, aşk değeri bilinmese de asla değerini yitirmez. Yaşayan her şeyin besine ihtiyaç duyması gibi aşkı da güven, sadakat ve anlayışla beslemek gerekiyor. Yoksa susuz kalan çiçekler gibi küsüyor duygular da... Ellerinden öpüyorum ablacığım❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blana, hoşgelmiş benim kızım.Yorumun çok güzeldi.Sevgiyle sarılıp öpüyorum canım :)

      Sil
  10. Ayb Ece annem bak şimdi kendimden utandım o kadar aşk'a dair yazıp aşk'a inanmayan bir ben var karşında:) bence aşk aynı hissetmektir ,
    nasıl başlar bilmiyorum ama yaptığı herşey hoşuna gider hataları bile pek bir sevimlidir. çok kötü bir durum olduğunda ilk aklına gelen odur acaba o iyimi diye çok güzel bir şey duyduğunda ayy inşAllah oda böyle mutludur olur , hataları bile sevimlidir yamuk dişleri doğal ve ana dişi olduğu için çok seversin , hapşırırken ,uyurken her hali sevimlidir ...
    Mal mülk hatta geleceği bile düşünmezsin onunla o an çok değerlidir ve hiç bitmesin istersin.
    Ayyys aşık olasım geldi:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3-4-5-6-7-8 satırlarında yazdıkların gibidir aşk.Seni hırpalasa, altından kalkması zor sözler söylese de, bir kere inanmışsındır seni sevdiğine.Aşk güzeldir.İnşallah aşık olursun Kuğu'm, iyileştiğini umut ediyorum.Canım benim.Bu aralar benim aşkımda mücadele var, gurur mücadelesi.Kazanmam lazım.Yazdıklarıma ters düşmek istemem ama sabır da bir yere kadar.Bana dua et.Senin bir hafta içinde sesini duymak istiyorum.Sevgiler canım kızıma :)

      Sil
    2. Daha iyiyim bendeee sesini duymak bana iyi gelir 😊

      Sil
  11. Ece ablacım aşk şiirlerinin devamını bekliyorum, gerçekten çok güzel yüreğine ve kalemine sağlık :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk şiirlerim o kadar fazlalaştı ki, biraz utanma duygusu geldi bana yayınlayamıyorum.Ama madem isteyen canlarım var, bu gece birini geçeyim bloğa tatlı kızım.Sevgiler ve mutlu olman dileklerimle çok öpüyorum kızımı :)

      Sil
  12. Tüketim cagindayiz ya. Aşkı da tuketiyoruz. Belki aşk için de nerede o eski aşklar diye ahh çekmek çok yerinde olacaktır. Ama tüm bunlara rağmen aşkı bulana, aşkı yasayabilene ne mutlu.

    YanıtlaSil
  13. Evet Cem.Aşk daha yaşanılır kılıyor hayatı.Değerli yorumun için sağol.Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  14. Aşkı bilmem de yayın harika olmuş yemin ediyorum. Büyük düşündüğünüz çok belli, sizi seviyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Samet oğlum.Topluluğuna beni yeniden davet eder misin?Paylaş butonuna bastığımda listede göremiyorum.Ben de seni seviyorum oğlum :)

      Sil
  15. Hayatinin askini yillar sonra bulmus biri olarak bu güzel duyguyu herkesin yasamasini dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah sizi birbirinize ve ikinizi de evlatlarınıza bağışlasın.Bunu öğrenmek beni mutlu eti Derya'cığım.Sevgilerimle :)

      Sil
  16. Yorum olarak önce elimden geldiğince yazdığım bu konudaki kendi yazımın linkini vermek istedim. Sonra uzun buldum :))) Şaka tabii. Daha kısa bir yorum daha yerinde olacak;

    Bu konu, herkesin kendi tanımıyla kendince belirlediği bu yüzden de kimsenin aşk anlayışının kimseninkine uymadığı bir yaklaşım, tanımlama ve dahası. Hiç kimsenin ne olursa olsun sonuna dek dayanmayı gözünün almadığından ha bire yenilerini, bir diğerini denemekten sonunda halinin kalmadığı bir çaba galiba özellikle şimdilerde. Oysa bu kadar karmaşık değil de basitinden yol alsak, çok şeyde olduğu gibi özellikle matematik sorularında olduğu gibi, şaşırtacak kadar basit bulacağız belki de bu olguyu. Okuduklarımız, gördüklerimiz şunu söyletiyor sonunda. Hiçbir konu, bu konu kadar kararlılık, sebat ve emek istememişti. Başaranlar, işte bunların üstesinden gelebilenler ve gelebileceğinden hiç şüphe etmeyip yılmayanlar olmalı :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili kardeşim.Kararlılık ve sebat.Her başarıya ulaşmak isteyenlerde olması gereken.Mutlu insanlar ki, Allah erkeği ve kadını yaratırken işin aslı hayatın özü gibi onları salmış dünyaya..Bir yeme içme savaşı, bu yolda emekler.İki paylaşma gereği, tamamlanmak ve sevgi.Aşk yoğunluğunun insandan insana değiştiği genelde aşırı bir duygu durumu .Aslında sevgi yeterdi herşeyin güzel olması için.Bir de empati.

      Sil
  17. Güzel bir yazı olmuş eline sağlık Ece Abla, aşık olmana sevindim, umarım karşı taraf kıymetini biliyordur. Evlenme programlarına 20 yaşında katılanlara ne demeli, peki? Ya da aşırı görsellik tutkusu, sabırsız yeni nesil insanlarına. Kadınlar da değişti erkekler de ...Şaka maka pek çok kişi mantık ilişkisi yaşıyor aslında..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mantık olursa, heyecan son bulur.Gaye sevgiyi yaşatmak ve hakiki mutluluğu yaşamaksa ve bu aşk yoluyla olmazsa ilişki olmasa da olur.Zira erkeklerin doğuştan dürtülerinin eyleme dönüşmesini seyretmek ve otomatikman *onaylamak* tavizini verip, boşverebilen bir yapıya sahip olmaktansa, şahsen ben kadınlığımdan vazgeçebilirim.O zaman aşkı at çöpe gitsin.Evlenme programları düzmece ve bizim halkımız doğuştan oyuncu.B.B.G bile bu tip programlara tercih edilir.Evet, aşırı görsellik tutkusu teşhirci kadın ve aç gözlü erkeklerin ortaklaşa çalışmalarıyla gözlerin dürtüleri , biraz ileri giderek güdülerini (hayvanları kıskandıracak kadar) uyandırmasıyla ve *Seviyorum!* yalanından sözde destek alarak çok günahlara girildi.Aşk can çekişti ve olan saf, temiz düşünceli genç kızlara oldu. Hayal kırıklıklarıyla boğuştular ve erkeklerin de genç kızlara karşı güven duygularını epeyce yitirmesiyle bu dejenerasyon bedelini yine temiz ve ahlaklı insanlara ödetti... Değişikliklere izin verildi ve herkesin manevi değerlere saygısı kalmadıkça bu hale gelindi.
      Aşık olmana sevindim abla demişsin.Ben sevilmemin bana layık bir sevgi olmadığını anladım.Kırk beş sene unutulmamanın hatırı vardı.Ve benim sevgiye aşkım vardı. Kıymetim,( genel geçer erkek davranışları sergilenince)haliyle bilinmemiş oldu.Bizim yaşımızın yapılması şart olanları vardı.Ama bu dejenerasyondan nasibini aldığını anladığım, gerçekten çok huylarını beğendiğim zat, bölük pörçük zamanlar ayırdı bizim için.Ben çok konuda radikalim.Velhasıl,bazen mutlu olup, sonra uzaklıklara hapsedildiğim zamanlarda çok hırslandım.Bende ne olursa olsun bir şekilde başarma azmi olduğundan ve zat *biz*den vazgeçemediğinden, acıyı yaşayarak ve ancak şiirlere dökerek hem kendimce bir rahatlama yaşıyor ve aşkı şiirlerle anlatarak onun böyle bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyorum.Memleket meselesi gibi yazdım, zira vatan aşkımız için kolumuzu kıpırdatamıyoruz. Ama nesilden nesile sevgiyi taşımamız gerekir. Onları da sevgi denen mucizeden mahrum bırakmamamız için, hepimiz bunu unutan karşı cinse hatırlatmamız, giderek onların baş aktörü olduğu sevginin kimyasını bozduklarını(tabii bizim cinsin katkısı da yadsınmaz) anlatmamız lazım.
      Dilek kızım, durdu durdu da Ece abla neden benim yorumuma bu kadar uzun cevap yazdı dersen.Sen genç ve hayatının başında bir kız evladısın.Ben her nerede varsa hepinizin sevgiyi yaşamanızı ve nasıl bir mutluluk olduğunu karşı cinsin size yaşatmasını dilerim.
      Sırf aşıktım, şimdi hala seviyorum ama endişeliyim demek için yazdım.Onu sevdikten sonra yazdım aşk romanımı.Ama gidişatını ve sonunu (mutlu ya da mutsuz)ikinci kitabımda yazmaya devam ediyorum.

      Mutlu kadınlar mutlu evlatlar doğururlar, mutlu evlatlar büyük ihtimalle kendi mutluluklarını yaratırlar. Ama mutsuz çocuklar tam yaşamadıkları sevgi için ne yapmaları gerektiğini bilemezler.Çırpınır dururlar sevgi uğruna.Tıpkı benim gibi :( Sevgilerimle Dilek.İnşallah mutluluğu yakalaman dileğimle kızım.

      Sil
  18. Uyumla duyguların dans etmesi ne güzel söylemişsin yüreğine kalemine sağlık canım yaa , AŞK'ın kitap özeti gibi olmuş.sevgi hepimizle olsun inş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Hatice kardeşim.Bu sabah, her sabah gibi biraz hüzünlü uyanmıştım.İki yayınıma da yaptığın yorumlar, yüzümün ilk gülümsemesini yarattı.Mutlu oldum.Çok teşekkür ederim.Allah sana, tüm sevdiklerinle birlikte mutlu ve huzurlu bir yaşam nasip etsin dilerim.Sevgiler canım.

      Sil
  19. Tahir'den Zühre'ye Ferhat'tan Şirin'e Leyla'dan Mecnun'a anlatılan aşkı bir başka kaleme almışınız elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumak için gösterdiğiniz sabır için çok teşekkür ederim. Ne zamandır bakmamışım bu yazıma. Uzun yazma hastalığı var galiba bende :) Sağ olun. Tanıştığıma sevindim. Ziyaret edeceğim :)

      Sil
  20. Hatırladım. Terki diyar eylediniz ve dilerim aramızdasınız artık. Yazılarınızı okumak için yeni günü beklemek zorundayım. Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  21. İki gönül bir olunca evet samanlık seyran olur. Ama egonun can vermesi lazım sevenlerde. Çok güzel demişsiniz, yaralara dokunmuşsunuz, duyguları dillendirmişsiniz. Acı Bir Kahve Tadında nın yazısı sayesinde okudunm bu yazınızı önce size sonra da Ona teşekkür ediyorum. Sevgi ve selamlarımla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Begonvil Sokağı. Elimizden geldiğince, yaşadıklarımızdan dile getirmeye çalışmıştım. Sevgilerimle

      Sil
  22. Çok güzel bir yazı olmuş, yüreğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  23. Merhaba...Çok teşekkür ederim. Bakalım bloğunuz hangi konuları içeriyor. Yeni bloglar tanımak mutlu ediyor beni :)

    YanıtlaSil
  24. Ece teyzem aşkı tatmak aşkı yaşamak herkese nasip olmuyor. Bunun kıymetini bilen de yok. Şimdi bir bakıyorum.

    Herkes aşık o zamanda diyorum. Aşkın kıymetini biliyorlar. Üç gün sonra bir bakıyorsun ayrılmışlar. Hisler ne zaman bu kadar yer değiştiriyor.

    Anlamış değilim. Ece teyzem aşkın o kadar tarifini yapmışsınız. Umarım her okuyan kendine göre aşkı nasıl yaşayacağını bulur.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah oğlum bloğuma gelmiş, gezmiş, kurban olurum seni verene canım. Ece teyzen herkes birbirini sevsin istiyor o kadar. Yalnız geçmez bu hayat, arkadaş, eş, dost sevsinler ki, ancak o zaman derman olurlar dertlerine. Sevgiyle gözlerinden öperim yavrum :)

      Sil
  25. Ece teyzem her zaman postlarınızı okuyamıyorum. Her zaman postlarınızı okumak istesem de olmuyor. Gelmişken diğer postlarınızı okumak istedim. Umarım bu güzel düşüncenizde muvaffak olursunuz.

    Herkesin birbirini sevmesi, sayması noktası çok önemli. Umarım herkes birbirine derman olur. O zaman herkes daha mutlu ve huzurlu olur. Elinizden öperim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilerim oğlum. Sevgi varsa bir yürekte, vatanını da sever, insanları da layık oldukları kadar sever, insaflı olur, empati yapar, velhasıl sevgi illa aşkı içermez. Sen mutlu ol canım oğlum. Kendini sıkma. Vaktin oldukça oku yavrum. Gözlerinden öperim :)

      Sil
  26. Aşk güzel bir duygu fakat karşılıklı olmayınca acap gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii o zaman o aşk olmaz. Tek kişilik üzüntü olur bir müddet ve unutulur gider.

      Sil
  27. Sizi keşfetmek için çok mu geç kalmışım :( Keşif etkinlikleri sağolsun. Şu aşk meselesini bir oturtamadım kafamda, bir de yazısını yazmışken sizin bu yazınızı görmek nefis olduu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşk eğer kişide yanıldıysanız ve bunu anladığınızda hüsranını, onun içindeyken, ne kadar yoğun duyguları paylaştıysanız o derece kuvvetli yaşatıyor. Aslında yitip giden bir çok değer gibi o da bu kayıplardan nasibini aldı. Ben ise onu herkesin, ömürleri sürerken bir kez dahi olsa yaşamalarını dilerim. Mucize gibi bir şey zira.
      Şimdi de ben size doğru geliyorum. Tanıştığımıza sevindim. Sevgilerimle. Ece ablanız :)

      Sil
  28. Gerekli, gereksiz takıntılar ruhumu sardı.

    YanıtlaSil
  29. Çok anlamadım, sizde böyle duygular mı yarattı yazım? Olsun varsın, zaten bir yığın sebep var vatanımızda, gerekli, gereksiz takıntı değil gerçekler var, ruhu saran, sıkan ve daraltan.. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  30. Okurken içime bir şeyler oturdu. Beni benden aldınız. Özellikle şu cümleleriniz beni kalbimden vurdu...
    Aşk bir konu başlığı gibi altına maddeler ve şartlar konmasını reddeder.
    Sevginin yoğun bakıma alınması gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor artık.
    Aşk çok irdelenmeye gelmez, ama oyuncak edilmeyi hiç kaldırmaz, savurur içindekileri.
    Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum, sevgiler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de şu an seninle tanıştım, çok sevindim, bir kızım daha oldu. İsmin gibi parlak, göz alıcı biri olmalısın İpek kızım.
      Aşk için düşüncelerimi beğendiğin için de mutlu oldum. Sevgi hep olmalı; her zaman ve her şeye karşı ama aşk kolay yakalanmaz, kıymeti iki kişinin özverileriyle manasını bulur.
      Sevgilerimle kızım. Profilinden yola çıkıp geliyorum şimdi. Tanışmamızı sağlam temellerin üstüne kuralım canım...

      Sil
    2. Çok haklısınız, sevgi hep olmalı.. Düşünceleriniz için teşekkür ederim, kocaman kucaklıyorum. :)

      Sil
    3. Ben de seni canım ❤️

      Sil
  31. Ne güzel yazmışsın ablacım.. Aşk o kadar ayaklara düştü ki artık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef kızım. Halbuki mucizevi bir hâl ve çok sıkıntının üstesinden gelen tek şey. Sevgiyle kucaklıyorum canım 💙

      Sil
  32. Aşk hem gül hem dikendir
    seven sevdiğinin gönlüne gül dikendir
    www.erhantigli.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı yazdığımdaki durumlarla, şimdikiler arasında dağlar kadar fark olması, aşk hakkındaki düşündüklerimi değiştirmedi ama dikenlerinden olanca nasibimi aldım. Çok teşekkür ederim.

      Sil

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Aramak için kelimeni yaz ve ENTER'la