Dedektifin Hüsranı... 5.Bölüm

Evli Çift

Dedektifin Hüsranı... 5.Bölüm

Aslı anne evinde…
          
        Aslı annesine çok yakın alışveriş merkezine girerken, henüz kardeşlerine ve annesine ne alacağını düşünmemiştir bile. Zira aklı Ergin’le o kadar zehirlenmiştir ki, anne ve babasının ayrıldığı zaman bile böyle kötü hissetmemiştir. Ergin eşidir Aslı'nın. Kardeşleri iki yaş aralıkla doğmuş uçuk-kaçık genç kızlardır işte. Ne alsa beğendirememe ihtimali vardır. “İyisi mi onlara nakit veririm, istediklerini alırlar, serseri şeyler “diye düşünürken gülümser. Özlemiştir onları. “Annem desek, aklı, fikri ziynet eşyasında, hiç olmazsa onu sevindireyim” düşüncesiyle kuyumcuya girer, irice bir çift küpe alır, kuyumcu onu özenle şık bir kutuya yerleştirir, kurdelesini de takar ve Aslı’ya uzatır. Az bir zaman sonra Aslı apartmanın zilini çalıyordur. “Evde, evde “ der yan komşusu. “Biliyorum, sağ olun” diye gülümser kadına. Derken kapıyı açmasıyla birlikte, annesi sevinçten bir yandan sarılıp, bir yandan da kızını öpücüklere boğar. Böyle tezahürattan pek hoşlanmamasına rağmen, annedir işte, o da sıkıca sarılır ona. Birden gözlerinin dolduğunu hisseder. “Ama hayır…” der içinden, “o anlamamalı.” Öyle doludur ki aslında…

         “Kızlar nerede anne?” ”Ah Aslı, sana onları bayağı şikâyet edeceğim, kulaklarını çek, baş edemiyorum inan kızım” der. Aslı kafasında kaynayan düşüncelerine, yeni bir sorun daha eklenince  ”O kesin de, hep babamın günahı bu olanlar, sırf bu tür dertlere katlanamam diye çocuk doğurmak istemezdim ben zaten” diye hızla mırıldanır, içini çeker gayri ihtiyari. “Allah da vermek istememiş, uğraş ki olsun demiş. Olmasın ya…” ”Efendim kızım?” “Yok anne, sesli düşündüm” 

          Ana kız salonun bir köşesine karşılıklı otururlar. “Aç mısın kızım?” “Şimdilik bir kahve alırım, akşama yeriz anne” Sırada annesinin tuhaf sorularına kestirme ve onun anlayacağı dilden cevaplar vermek vardır. Aslı'yı güldürür bazen sorduğu şeyler. Babasının "Çok cahil anan var" sözüne hep kızmıştır, tartışma yaratmak için bahane aramasının ve bunları boşanma nedeni olarak, o günlerde sürekli haykırmasının arka planında annesini aldatması yatıyordur aslında. Hepsini fark edecek yaşta ve akılda olmasını göz ardı eden babası, tepeden aşağı kusurludur kızının gözünde. Aksine, belki çok kişiye saçma gelebilecek soruları ve konuşmaları, Aslı'ya annesinin temiz yürekli olduğunu düşündürtmüştür sadece. Saf insan kalmamıştır artık, ondandır annesini böyle olduğu için daha çok sever. En çok da bugünlerde ihtiyacı vardır annesine. O ara gözleri dalar. Nevin hanım telaşla “Aslı bir üzüntün mü var kızım?” ”Hayır anne, her şey bildiğin gibi. Babamı iş yerinde görüyorum, evine gitmiyorum artık, biz de iyiyiz” der.

         Annesiyle ayrıldıklarından sonra; babasının onu üzen hâllerinden hiç bahsetmemiştir annesine, geceler babasınındır artık. “Sağlığı iyi mi acaba?”  “İyidir anne, olmasa haberim olur…” ‘Kadın ile erkeğin farkı, keşke sırf bunlardan ibaret olsa’ diye içinden geçirir Aslı. “Artık sen bunları düşünme anne, kardeşlerimle ilgilen yeter, ha bu arada, yakında sizin yanınızda uzun bir süre kalabilirim. Sakın neden diye sorma anne…” Kadının gülmesi yüzünde donar. “Tamam kızım” der.
Kardeşleri gelince ev neşelenmiştir. Kahkahalar, şımarıklıklar, hele Naz’ın dans gösterisi… Aslı, işte bunları özlemiştir. Bir ara mahzunlaşır ama şu an üzülecek zamanı yoktur. Geç vakitlere kadar otururlar. Annesi Aslı’nın gelişinden çok mutlu olmuştur. Yatma vakti geldiğinde Aslı’nın telefonu, gün boyu olduğu gibi yine uzun uzun titrer. Aslı bu defa telefonu hepten kapatır. 
         Kardeşlerinin odalarından müzik sesi ve kıkırdaşmalar gelir, 'acaba yanlarına gidip onlarla konuşsam mı?' diye düşünür ama "şimdi keyifleri kaçmasın, yarın artık..."  Günün yorgunluğuyla, aile olmanın değerinin ve baba eksikliğinin anne evinde pek hissedilmediğinin farkındalığıyla huzurlu hisseder kendisini, hemen uykuya dalar.
Sabah uyandığında vakit bayağı erkendir. Ev ahalisi uyuyordur ki, hiç ses yoktur. Kendisine kahve hazırlar hemen, bir sigara yakar ve manzaraya karşı düşünceye dalar yine. Hâlâ, onu şoklara boğan o günün acısını sindirememiştir. Asla dönmeyi düşünmüyordur kocasına, avukatına talimatları vermiştir o günün akabinde.  Sadece dedektif için üzülüyordur Aslı…

Ece Evren  20.01.2017