Sevgililer |
Yoncalı Şalın Sihri 8.Bölüm
Umut ise eve geldiğinde neşeliydi. Babasına doğru eğilip öptü. Babası gülerek baktı ona.
-Hayırdır? Çok neşelisin oğlum...
-Evet baba, bu arada yarın fabrikaya geliyorum. Çalışmaya başlamam gerekiyor artık.
-Ooo sevindim. Ha bu arada Umut, geçen gün bir arkadaşın geldi fabrikaya.
-Kim baba? diye merakla sordu.
-Aytuğ mu neydi?
-Allah aşkına baba, onlardan kim gelirse alma odana. Aşağıdan haber vermiyorlar mı sana?
-Ne sakıncası var ki oğlum? Sen görüşmüyor musun onlarla artık?
-Hayır baba, aksine ben kurtulmaya çalışıyorum.
-Pekâlâ oğlum, neden böyle panik yapıyorsun bir anlasam…
-Sürekli borç ve arabamı istiyorlar. Sıkıldım onlardan.
-Tamam oğlum tasalanma…
Yemekte annesinin oyun arkadaşlarından biri misafirdi o gece. Umut onun gitmesini beklerken oldukça gergindi. Saat gecenin yarısını gösterdiği halde hâlâ sohbet ediyorlardı. Çocukken de sıkıntısını söyleyebilmek için ne kadar çok beklerdi. Birden o günleri anımsadı.
Nihayet misafir gitmişti.
-Anne seninle konuşmak istediğim bir şey var…
-Bu saatte mi Umut? der tuhaf bir bakış eşliğinde.
-Bu saatte anne!
Otururlar. Umut birden,
-Anne ben birini seviyorum.
Annesi ona tıpkı bir uzaylı görmüş gibi bakar. Cevabı budur işte, ne bekliyordur ki ondan? Oyun masalarında iskambil kâğıtlarının sıralı gelmesine gösterdiği sevinci mi bekliyordu madde düşkünü annesinden?
-Benimle hiç ilgilenmediğinizi kabul edersiniz sanırım anne! Şimdi beni can kulağıyla dinler misin? Sesinden kendisi bile ürkerek:
-Ben bu kız ile evlenmeyi düşünüyorum. Tabii o da kabul ederse.
-Zengin birini kabul etmeyecek kız var mı bu devirde Umut?
-Anneee lütfen böyle söyleme, onun hiçbir şeyden haberi yok.
-Tamam oğlum, gerekeni yaparız.
-Gereken?
-Maddiyatı düşünme, bir ev açarız, düğün, balayı… Ne istersen.
-Düğün istemiyorum, nikâh yeter.
-Tamam Umut, ayrıntıları teyzenle konuş, bilirsin seni oğlu gibi sever. Bu günlerde çok meşgulüm.
-Sadece babama sen söyle, aynı konuşmayı yapacak takatim kalmadı anne…
Annesi tuhaf bir gülüşle bakar kendisine.
-İyi geceler Umut, der ve Umut’un anlattıklarının hiç önemi yokmuşçasına duruşundan ödün vermeden mutfağa doğru gider.
Ardından Umut teyzesine telefon açıp yarın onları ziyaret etmek istediğini söyler.
O gece yatağında uzun süre düşünür… Teyzesiyle konuşacağı düşüncesi içini biraz rahatlatır.
Gece çökmüştür mutlu, mutsuz tüm evlerin üzerine. Yarın ise, kim bilir nelere gebedir? Bunu kimse hiç bilmedi, bilemez de…
Ece Evren 30.11.20018
Sonunu hatirlar gibi oldum heyecanli oluyor tekrar okumak 😊
YanıtlaSilTeşekkürler Derya, hem yeniden okuduğun, hem de yalnız bırakmadığın için 😊
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilBiraz rahatsız olduğumdan, uzun zamandan beri blogları, bu arada sizin blogunuzu takip edememiştim. Hamd olsun iyileşince okumaya başladım.
Blogunuz o kadar güzel ki anlatamam. Yoncalı Şalın Sihri adlı çalışmanızın tümünü okudum. Yalın, açık, akıcı olan; kısa ve özlü cümlelerle örülü olan bu örnek çalışmanızdan sonra inşallah diğer çalışmalarınızı da okumaya çalışacağım.
Blogunuz, dinlenilecek bir edebiyat ve sanat limanı gibi…
Başarılı çalışmalarınızın devamı dileğiyle…
Merhabalar saygıdeğer Sabahattin Bey. Öncelikle geçmiş olsun dileklerimle. Ben de her sene ufak da olsa bir rahatsızlık eklense de, sağlığıma dikkat ediyorum.Yazmak beni çok mutlu ediyor.Terapi gibi. Yazdığım yazılar hakkındaki düşüncelerinizi belirtmişsiniz. Bunları sizden duymak beni onurlandırdı. Tabii ki görüşler benim yolumu belirlemede çok kıymetli veriler. Paylaştığınız için minnettarım.
YanıtlaSilTekrar sağlık ve afiyet dileklerimle, selam ve saygılarımı sunuyorum.
İlgisizlik nasıl da yalnızlığa itiyor çocukları. Erkek çocukları için ilk açılma tercihi anne oluyor her zaman sanırım. Bizim evde de durum farksız. Oğluma ne kadar yakın olsam da annesinden duyuyorum bazı konuları.
YanıtlaSilAnne-oğul arasında çok değişik bir bağ oluyor. Ben rahmetli oğlumla, kızımdan çok samimiydim sanki. Mutlaka bir açıklaması vardır. Ama bu hikâyede tersi oldu...
YanıtlaSil