Ağır hasta |
Hayat… Hayat başlı başına bir şans ve bize sunulan fırsattır aynı zamanda. İçinde her türlü yaşanacakların, mutlulukların, acıların, nimetlerin, sevdiklerimizin ve bilcümle tüm renkli hâllerinin sığdırılabileceği okunası, yaşanası bir kitap gibidir. Bizler bu kitapların kahramanlarıyız. Hayatı ne hafife almak ne de çok ciddiye almak gerekmez. Ancak bu oyunu samimiyetle ve dürüstçe götürmeliyiz diye düşünürüm.
Bazen yanı başınızdaki bir kitap ile ayrı tellerden çalarsınız gibi görünür. Ama iki kitabı ayrı ayrı okursanız, neden yan yana durduklarını anlarsınız. Hepimizin hayat görüşleri farklıdır. Bu, sizin ya da benim doğru düşündüğümü göstermez. Doğruları bile değiştirmeye sanki çaba gösterilen devrimizde artık vicdan kapımızı çalmanın zamanı gelmedi mi sizce de? Zira hepimizde ya üstü bilinçlice kapalı tutulan ya zaten ezelden kapalı ya da her daim teyakkuzda vicdanlarımız var. Eğer ona dürüstçe sorular sorarsanız cevapları doğrunun ta kendisi olacaktır.
29.01.2017
Yine biraz yakın geçmişten…
Eşime on sene diyaliz hastası olarak bakmak beni hastalara ve hastalıklara aşılamıştı sanki. Üstelik bende hasta ile ilgilenmek alışkanlık hâline gelmişti sanırım. Hastalara çok üzülürdüm. Derken bir yakınımızın kırk yaşlarındaki oğlu AİDS hastası olmuş ve son günlerini yaşıyordu. Kadın, yani ahbabım olan annesi yaşlıydı ve dayanamıyordu. Bana rica ettiler. Zaten bakmakla AİDS'in bulaşmadığını biliyordum, bir de hastaneden alışmıştım bir şeyden korkmamaya. Başka bir hastayla ilgilenmek, son zamanlarda bana pek ihtiyacı olmadığını söyleyen ukala kocama da ders olurdu belki… Haseki hastanesindeydi hasta. Gündüzleri bakacaktım. Akşam hastane bakıcısı devreye girecekti. Hastanın yanına annesi tarafından götürüldüm.
Yatakta bir çocuk vardı sanki çok kilo verdiğini anlatıyordu annesi. Zaten bir deri, bir kemikti. Morali önemliydi, ne annesinin kahırlanmasının, ne benim gördüğümün acısını saklamam gerektiğinin bilincinde olarak, oldukça gömdüğüm gözlerle bakıyordum. Hastanın vücut bakımını, ihtiyaçlarını görevliler yaparken beni dışarı çıkarıyorlardı. Nöbetim başlamıştı. Hiç zorlanmamıştım. İlk kendine gelip gözlerini açtığında bana baktı ve "Sen kimsin?" diye sordu. Söyledim ona. Karşılaşmadığımız için hatırlayamadı. Ona kitap okuyordum. Çoğu kez uyuyup kalırdı. Gepegenç bir insandı, uzun uzun düşünürdüm yanındayken.
Sanırım üçüncü gündü. Boğuk sesler geliyordu hastadan. Hemen hemşire odasına koştum, koşarak geldiler, başına üşüştüler. Beni içeri sokmamışlardı ama anlamıştım, can veriyordu. Bu tanımadığım insan için ne kadar ağlamıştım. Sonra onun için okunan dualara, cenazesine de katıldım. İşte bir hayat daha gözümün önünden kayıp gitmişti. Bazı benzer hayat hikâyelerinden sonra, bu anımı hatırladım. Hayat ölüm kafilesine kurbanlar katmaya devam ediyordu. Omuzlarım düştü, aileyi nasıl teselli ederim bilemedim. Susmak her şeyi anlatırdı. Uzun süre etkisinden kurtulamadım. Hüzünlendim ama bunlar hayatın asla değişmeyecek gerçekleriydi. Bizler de dışarıdan bile olsa bu insanlara, eğer gözlerimizin önüne kadar geldilerse yardımlarımızı esirgememeliyiz diye düşünürüm.
Ece Evren/18.07.2019
Ah, hiç tanımadığım halde içim sızladı, burkuldu o gence...:( annesi, babası kim bilir nasıl kahrolmuştur? O kadar başarılı anlatmışsın, aktarmışsın ki, okura geçiyor. Eline sağlık canım, bol satışlı olur inşallah. Sevgiyle kal:)
YanıtlaSilSevgili kardeşim. Bunu ancak sizler için paylaşıyorum.Artık kitap yayımlatmak yok. Zira iki dosyam Can Yayın evinde. Üç ay geçti hâlâ cevap yok.En azından bloğumun boynu bükük kalmasın.
YanıtlaSilMüjde'ciğim o çocuğa çok üzülmüştüm. Babası hiç gelemedi acısından, hastaymış. Ancak cenazede gördüm,bitaptı :( Annesi de üzüntüden çok zayıflamıştı. Allah rahmet eylesin.Tam yirmi sene oldu.
Yorum için teşekkürler arkadaşım.Sevgilerimle...
Ne koca yüreklisim Ece abla ya...Herkes yapmaz senin yaptıgını 10 yıl eşine baktıgın yetmezmiş gibi,hiç tanımadıgın bir aids hastasına bile yardımcı olmuşsun.Birkez daha saygı duydum sana.Yüreğinden,merhametinden öpüyorum.❤️🙏🏻
YanıtlaSilCanım, Ece ablasına gelmiş Büşra'm. Çok teşekkür ederim kızım. Ben de seni çok öpüyorum.❤️
SilBöyle ölümcül hastalıklardan çok etkileniyorum. Hastalara acıyorum ve sağlıklı olduğum için çok şükrediyorum. yine çok etkileyici bir yazı hazırlamışsınız Ece Anne. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim Fatih oğlum. Hayat işte, ben de hâlâ sağlığım için çok şükrediyorum. Hastanedeyken de onların hallerini gördükçe hep şükrederdim. Çok teşekkür ederim, sevgilerimle oğlum :)
SilÖlüm kelimesinin kendisi bile soğukken siz bizzat şahit olmuşsunuz, haliyle buz kesmemek imkansız. Ama bir yandan da gerçekliği var olan bir şey. Hani yazmışsın ya, hayat ne hafife alınmalı ne de çok fazla değer atfetmeli diye, çok doğru.
YanıtlaSilBen eşim Hakk'ın rahmetine kavuşurken de baş ucundaydım. Dualarla yolladım. Biraz tatsız şeyler yazsam da, her gün bunları yaşayan kim bilir kimler var. Çok teşekkürler. Sevgilerimle :)
SilNe çok acı, ne çok hüzün var... Siz ne güzel bir insansınız sevgili Ece Evren- Tıpkı isminiz gibi, ""evrenin güzel kadını, güzel insanı..."
YanıtlaSilTüm güzellikler sizinle olsun. Saygı ve sevgilerimle.
Sevgili Deniz, çok teşekkür ederim. Sevgiyle kucaklıyorum seni :)
SilAids bir dönem ortaya çıktığında baya korkmuştuk.Gerçi hala korkutucu bir hastalık ama bulaştığı yollara dikkat edince o risk düşüyor...
YanıtlaSilTeşekkürler ablacığım :)
Şimdi de son yazına geçiyorum :)
Yurdagül'üm bloğumda bayağı vakit geçirmiş ve sen bu değerli vakitlerini bana harcadığın için sana minnettarım.Senin okumana layık olmak benim için gerçekten çok önemli.Çok öpüyorum seni kızım :)
SilHastanizin başına gelen çok üzücü ama siz insanlık görevinizi yapıp yüreğinizin büyüklügünü göstermişsiniz 😍
YanıtlaSilManevi rahatlık hiçbir şeyle kıyaslanmıyor Derya. Çok teşekkürler...
SilRoman yayınınızın 3. bölümünü okumuşum en son. Şimdi kaldığım yerden devam ediyorum. AIDS hastalığı çok ciddi bir konu. Siz de çok içten bir anlatımla bu konu hakkındaki düşünceleri dile getirmişsiniz. Böyle ağır hastalıklar beni çok derinden etkiliyor. Kaç tanıdığım kanser yüzünden vefat etti. AIDS kanserden de kötü bir hastalık. Artık bu hastalıkların bir tedavisini bulmalı tıp diye düşünüyorum. Elbette bu kötü hastalıkları yaşayan kimseleri anlamak, onlara elimizden geldiği kadar yardım etmek gerek. Teşekkürler bu önemli konuya dikkat çektiğiniz için...
YanıtlaSilSevgili Gülhan. Bu destekler bizim sağlığımız açısından sürekli olamaz tabii. En yakınımıza baksak bile yetişemediğimiz yer olur, yorgunluk bazen sabırları taşırabilir. Ancak tanımadıkları birine -hasta bakma-yı ücretli yapanlar olaya duygusal olarak yaklaşmadıkları için yıpranmadan bakabilirler. Yoksa sürekli olacak bir şey değil. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin. Yorum için teşekkürler, sevgilerimle...
Sil