İkinci Romanımdan Kesitler 7.Bölüm
Madem Ki...
Kadın son senelerinde sıkça olduğu gibi yine, bir yığın umutsuzluk duyguları tüm vücudunu çökertmiş bir hâlde gitmişti geceye. Ama sabaha, ilaçlarının o tatlı sersemliğinde açtı gözlerini. Değişik ama hoş bir hâldi, nedense ilk kalkışlarında mutlu hissederdi hep. Belli ki yaşamayı seviyordu aslında. Bir de içkinin o pis, kötü hissettiren hâliyle uyananları düşündü. Şahit olmuştu böylelerine. En sevdiği yakınlarının çaresiz içmelerinde, geceleriyle sabahları arasındaki uçurumu fark eder ve üzülürdü. Tüm gece içerlerken yanlışların avukatı olurlardı onlar, saçma sapan konuşur ve yılışırlardı.
Kadın aslında bazı günler, sırf bu uyuşuk ama mutlu hâlinden çıkmamak için banyodan, suyu yüzüne değdirmeden çıkar, gidip masasına oturur ve gözlerini kapatıp, uyku aleminden aklında kalanları hatırlamaya çalışırdı. Rüyalarda da yaşanıyordu işte. Ölüm de böyle bir şey miydi yoksa? Onca duygu dalgalanmaları arasında yüzünü yıkamaya gitti. İşte büyü bozulmuş ve gün, tüm gerçekleriyle karşısındaydı yine.
Aslında bu bir KARA SEVDA
Kapkara bulutlar çakıldılar
Gönlümün sınırsız semalarına
Ya ben sevmekten bihaberim
Ya da sen hiç tanımıyorsun sevgiyi
Bocalamam ondan…
Şiir bazen hep ağlar, kalemin ucundan dökülür kâğıtlara, kâğıt emer, tadını hisseder o da eşlik eder ağlamalara. Kâğıtlar tanır âşıkları, serilirler önlerinde… Bir rüzgâr çıkar bazen, iter pencereyi telaşla, sayfalar açılır ve durur eski mutlulukların kayıtlarında, gözyaşları diner biraz.
Onca dertleri yazanın kalemini kırsan da bu macera bitmez... İnsan mutluyken pek yazmak istemez. Çünkü mutluluk yaşanırken kıymeti bilinmez, hep öyle devam edecek sanılır. Bazen sevdiğiniz bozar onu, bazen de sizin, sizce geçerli sebepleriniz. Hep bir taraf yıkılır genelde. O zaman o, ya da siz gerçekten içten değildiniz. Aşk riyayı, yalanı ve mazeretleri sevmez.
Ölüm Tek Çare…
Ne mi yaptım? Daha işin başından bütün kahramanlarını öldürdüm hikâyemin. Ayaklarıma dolanacakları belliydi. Bense gittiğim yolda engelleri, takıldığım hiçbir şeyi sevmem beni bir an bile duraksatan... O yufka yüreğim, sevdiğime giden yolda canavara dönüşür. Kırar dökerim önüme çıkanı, ona beni geciktiren her şeyi. Kendimden korkarım. Sevgim kurban ister sürekli. Kulaklarımı sağır etmek isterim duyduğum iç seslerime. Ana, çocuk, koca ya da sevgili... Hiç fark etmez. Ne kadar boşlukta kalmış ki sevgimin kolları sarılamamaktan, o uzanamadığım şeye uzansam da bazen izin verilmeyen. Sarıldığımda ise, ölüme giden yolda ortağım olurlar, olmalıdırlar. Hep öyle oldu. Sevmelere tutsaktım, ama korkar oldum ölmelerinden. Hep ürkerek sevdim, bir sabaha onlarsız uyanmaktansa uyumaktan vazgeçtim. Onlar yine de ya ölümleri ya da ölümle yarışan ayrılıkları seçtiler...
Ben sarıldıkça ölüm bir adım daha yaklaşır onlara. Her seferinde inanmak istemem buna. Kader ezberini yapar, bildiğini okur yine. Ve ne ben bunu bilirim o anlarda, ne de onlar kurban olduklarını. Öylesine sonsuzuna severim. Sevgim derindir benim. Sevgim doymaz, paylaşmaz, inatçıdır. Ben sevmişsem eğer ve sevdirmişsem kendimi, bir de üzmezlerse beni indirimli gelir ölümleri. Ama eğer dürtülmüşse o, gazabı çok kuvvetlidir. Yavaş yavaş gelir vuslat, perde perde örter sevdiklerimi. Bir güneşe uyanacaklarını sandıkları herhangi bir tarihin ertesi gününe beni dâhil etmek istememelerinin bedelini ağır öderler. Keşke layık olduğum gibi sevselerdi. Sevmelerim tahrik edilmiştir. Sevmelerim uykusundan uyandırılmıştır. O ise uyandırılmayı hiç ama hiç sevmez...
Ece Evren/25.01.2016
Fark etse de etmese de karşımızdakiler, biz kendi seçimlerimizle onlar da kendi seçimleriyle birilerini etkiliyor mutlaka. zamanı geldiğinde de süzmeye, damıtmaya başlıyoruz etkilerini. :)
YanıtlaSilEtkilendim. Başarılarınızın devamını dilerim. kolay gelsin Ece hanım.
Teşekkürler Halil Bey :)
Silromandan kesitler...
YanıtlaSil?
SilYine çok muhteşem bir bölüm olmuş Ece'ciğim, eline, yüreğine sağlık. Gerçekten de mutluluk değil acı, keder insanları şair ve yazar yapar derler. :( Keşke dünyada hiç acı olmasa da hep mutlu olsak...en kısa zamanda raflarda hak ettiği yeri almasını diliyorum bu kitabının.
YanıtlaSilSevgilerimle öptüm:)
Canım,bir haftadır her şeyle irtibatımı kesmiştim. İlk defa senin yorumunu cevaplıyorum Müjde'm. Sanırım artık bastırmak yok. Böylece kalacak dosyalar. Daha ilk kitaptan hiçbir haber yok.Yayın evimiz sağ olsun, "saldım çayıra,Mevla'm kayıra" felsefesinde. Ben nereden yayına vereyim bilemiyorum.Teşekkürler canım. Sevgilerimle :)
SilEce ablacığım harika bir kesit okudum yine. Özellikle son paragrafı çok beğendim. Emeğine yüreğine sağlık 😍👍🌷🤚
YanıtlaSilSağ ol Yıldız kızım, çok teşekkürler. Biraz motivasyon kaybına uğradım.İnşallah paylaşmaya devam ederim. Sevgilerimle yavrum:)
SilÇok hoş bir yazı ellerinize sağlık :))
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilKelimelerin sihirbazı yine yaptı yapacağını 🤗🤗🤗
YanıtlaSilTeşekkürler Deryacığım :))
Sil
YanıtlaSilO kadar güzel olmuş ki, okudukça ilham verdi bana, okuyup hissettiklerim dökülüverdi hemen...
Uykunun esiri kalmakla, rüyalarda uyanmak arasında anlayacağınız arafta
Zihninin enkazını dilden düşen şiirlere toplatır
Sarmalar ölümü kucağında, uçmamalı ondan çok uzaklara
Neticede, rüyalarda doğum sancıları hala...
Ne güzel dizeler Rafaelaybuke... Çook beğendim. Hemen ziyaretine geliyorum. Sevgilerimle :)
Sil